Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Karabağ'ın özgürleştirilmesi tamamen bir kazanımdır" dedi. Sözcü Kalın, Ermenistan ile normalleşmeye olumlu baktıklarını da açıkladı. İbrahim Kalın, Türkiye-ABD ilişkilerine de değinerek, "Türkiye Patriot istiyor, verilmediği için S-400 alıyoruz" dedi.

Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum Programın'da konuşan İbrahim Kalın, "Karabağ'ın özgürleştirilmesi tamamen bir kazanımdır Azerbaycan topraklarının bütünlüğünü korumak açısından. Bu süreç zarfında Azerbaycan hep sorumlu hareket etti. Saldırgan tutum içerisinde olmadı, uluslararası hukuka göre hareket etti. Haklı olarak elde edilmiş bir zafer var. Burada Türkiye'nin katkısı, iş birliği hep diyoruz ya 'İki devlet, tek millet' bunun örneklerinden bir tanesi oldu" dedi.
Türkiye ile ABD ilişkilerine değinen Kalın, 5 adet teslim edilmeyen F-35'in olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanımızın gösterdiği bu tepki 3 dönemdir devam eden bu konularda artık istikamet değişikliğine gitmelerine yönelik çağrıdır. Biz F-35 programının başından beri içindeyiz. F-35 ABD teknolojisiyle üretiliyor ama 11 ülkenin katılımıyla yapılıyor. Bu anlaşma çerçevesinde bize teslim edilmesi gereken 5 tane F-35 bekliyor" dedi.

TÜRKİYE PATRİOT İSTİYOR

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın F-35 konusunda Türkiye'yi haklı bulduğunu hatırlatan Kalın, "Türkiye Patriot istiyor, verilmediği için S-400 alıyoruz" görüşünü dile getirdi.

İbrahim Kalın şöyle devam etti:

"New York'ta özel bir şey olmasına gerek yok. Bu PYD/YPG'ye verilen destek devam ediyor, FETÖ konusunda bir adım atılmıyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın böyle bir tepki vermesi normal. Somut bir adım bekliyoruz. Türkiye'yi rahatlatacak adımlar bekliyoruz. Bunlar geciktikçe Cumhurbaşkanımız da 'Bu durum nereye gidiyor' diyor. Burada ben şunu da söyleyeyim; ABD yönetimin dış politikasında eleştiriye maruz kaldığını görüyorum. Tutarlı bir politika ortaya koyamadılar. Bu konuda büyük baskı altındalar. Ben meseleye taktik konuları olarak bakmıyorum. Washington'daki 1,5 saatlik görüşmem de buydu. Siz bu ülkeyle nasıl bir ilişki gerçekleştireceksiniz. Karşılıklı çıkar, bölgesel istikrarı destekleyen pratiği nasıl ortaya koyacağız. Biz bu politikalarımız uygularken kimseden onay almıyoruz. Ama tabi ki müttefiklerimizle istişare ediyoruz. Konuya göre Katar olur, İran olur Rusya olur. Son tahlilde biz kendi kararımızı veriyoruz."

ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME

Kalın, Ermenistan ile normalleşmeye olumlu baktıklarını ifade ederek, "Biz prensipte Ermenistanla normalleşmeye olumlu bakıyoruz. 1992'de bizim Ermenistan ile diplomatik ilişkilerimizi sonlandırmamızın ve sınırı kapatmamızın temel sebebi Karabağ'ın işgal edilmesiydi. Şimdi bu sorun çözüldüğüne göre Ermenistan ile normalleşmemizin önünde bir engel yok aslında. Fakat Karabağ meselesinde halen çözülmesi gereken bazı konular var" ifadesini kullandı.

Karabağ'da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli bir misyon üstlendiğini belirten Kalın, "Karabağ zaferinin bir başka boyutu var TSK açısından. TSK asli misyonuna geri döndü, 15 Temmuz Darbe girişimininden 2-3 ay sonra biz Suriye Zeytin Dalı Harekatını yaptık. Hem DEAŞ'a karşı, hem terör örgütlerine karşı Suriye sınırımızı güvence altına almak için son derece başarılı askeri operasyonlar yaptık. Toplam 3 tane yaptık. Bu tasviye hareketinden sonra TSK hastalıklarından kurtulduktan sonra, asıl görevlerinde çok daha etkin, yetkin bir güç haline geldi. Bunun ilk testini Suriye'de gördük. Suriye sınırında çok güçlü bir güvenlik koridoru oluşturduk" diye konuştu.

KABİL HAVALİMANI İLE İLGİLİ MÜZAKERELER DEVAM EDİYOR

Kalın sözlerini şöyle sürdürdü:

"Libya sürecinin seyri değişti. Müdahalemiz sayesinde Libya'da bugün bir hükümet kuruldu. Büyük bir katliam önlendi. Hafter girse binlerce insan ölecekti. Olayın seyri tamamen değişti."

Kalın, Kabil Havaalanı konusunda şunları söyle:

"Kabil Havalimanı ile ilgili müzakereler devam ediyor. Eğer şartlarda anlaşırsak biz bunu yapabileceğimizi ifade ettik. Fakat orada temel bir problem, Taliban çok yavaş karar alıyor. Belki ülkenin yönetimini bu kadar hızlı kolay alacaklarını kendileri de beklemiyorlardı. Kendilerini buna adapte etmeye çalışıyorlar"