Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu Konya mitinginde konuştu.

AK Parti'yi eleştiren Karamollaoğlu, "Bizim kitabımızda rüşvet yazmaz. Bizim ideallerimiz başkadır. Yeri geldiği zaman haksızlık karşısında susamayız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" dedi. İttifakla ilgili eleştirilere yanıt veren Karamollaoğlu, "Biz din düşmanlarıyla ittifak kurmuşuz. Hadi oradan" dedi.

Demirtaş'ın tutukluluk durumuyla ilgili de konulan Karamollaoğlu, "Demirtaş için söylediğimiz sözlerden dolayı terörü destekliyormuşuz. Hadi oradan. Biz adalet dediğimiz için terörü desteklemekle suçlanacağız. Allah’tan korkun" diye konuştu.

Karamollaoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

“Gerçekleri gözardı edemezler. Milli görüşün lideri olan Erbakan hocamız, açıkça ne için çalışıldığını, AK Parti ile önünün nasıl kesildiğini, siyonizmle nasıl hareket edildiğini gördü. AK Partili arkadaşlarımızla geçmişte birlikte siyaset yaptık. Yanlış yola da gitmiş olsalar yanlışlıklarını söyleriz ama düşman hasım olarak görmeyiz. Yanlışlıklarına, Türkiye’yi soktukları bunalıma rağmen kardeş diye görürüz ancak kardeşliğin bir önemi var. Dost acı söyler. Kimse bizim hocamızın kemiklerini sızlatmakla itham edemez.

Bizim kitabımızda rüşvet yazmaz. Bizim ideallerimiz başkadır. Yeri geldiği zaman haksızlık karşısında susamayız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

‘SOĞANA İTHAL EDECEĞİZ, ALLAH AKIL FİKİR VERSİN’

Dolar kuruyla soğan kuru karışınca şimdi sıra soğan ithalatına geldi. Hay Allah akıl fikir versin. Bizim memleketimizi soğana muhtaç her baba yiğit getiremez ha. Pehlivan gerek bunu yapmak için. Bu halimizin perişanlığını gösteren en açık delildir bu.

En büyük dert patatesti. Şimdi çıktı patates 6 liraya. Bizim Türkiyemizde buğday, patates, soğan, pamuk, sebzeler envaiçeşit. Her ürün için hükümetlerin politikası olması icap eder.

Her şeyi borçla yapıyor bu hükümet. Köprü, hastane, yol her şeyi borçla yapıyor. Dış ticaret açığı her geçen gün artıyor. Bugün ekonomide ciddi bir karmaşa var. Bu arkadaşlarımız birkaç istisna dışında 90 yıldır kurulan bütün tesisleri, fabrikaları sattılar. Özal zamanında başlamıştı, 70 milyar dolar para aldı. Bunlar 62 milyar dolar aldı. Yeniden kurmaya kalkın bu satılanları 600 milyon dolara ihtiyacınız olur. Satılan fabrikalar yıkıldı, işsizlik arttı. Milli gelir düştü. Borç da milli gelirin içine dahil edilerek açıklanıyor. Böyle olunca zengin gibiymişiz gibi görünüyor. Ama fakiriz. Bu arkadaşların ekonomi politikaları iflas etmiştir.

‘HOCANIN YAPTIĞI BÜTÜN FABRİKALARI YIKTINIZ’

Biz din düşmanlarıyla ittifak kurmuşuz. Hadi oradan. Biz prensiplerimizden taviz vermeyiz. Biz Ecevit’le iktidar olduk mu? Bir sürü imam hatip açıldı. Ağır sanayi hamlesi başlatıldı. Kıbrıs harekatı yapıldı. Siz hocanın yaptığı bütün fabrikaları yıktınız. Hangisine teşebbüs edebiliyorsunuz?

Biz de bir ittifak kurduk. Onlardan da geldi. Bize teslim olacaksınız diyor. Demin saydığımız tüm yanlış politikalara evet diyecekmişiz. Biz bu vebalin altına girmeyiz. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilirken yüzde 10 barajını bilerek tuttular. Türkiye’yi kutuplaştırmak için. Biz bu oyuna da gelmedik. Yüzde 10 barajı artık bizim için bir engel değil. Birçok kardeşimiz geçmişte size oy vereceğiz ama oyumuz boşa gider diyorlardı. Baraj diye bir endişe yok. Biz bugünkü getirilen başkanlık sistemine karşıyız.

‘DEMİRTAŞ’A TEMİZ BELGESİNİ KİM VERDİ?’

Demirtaş için söylediğimiz sözlerden dolayı terörü destekliyormuşuz. Hadi oradan. Demirtaş’a temiz belgesini kim verdi. AK Parti’li bürokratlar verdi. HDP’yi 100 milyon lira seçim desteğini kim verdi. Biz vermedik. TRT Demirtaş’ın çekimini yapıyor. AK Parti’li bürokratlar gönderiyor. Biz adalet dediğimiz için terörü desteklemekle suçlanacağız. Allah’tan korkun. TRT’deki mesullere de söylüyorum. Bir sözümü verip yarısını kesmekle ne elde edeceksiniz. Sadece insanları yanıltacaksınız. Bu bir vebaldir.