“Kıyamet çoktan koptu.
Haberiniz yok.
Siz hâlâ güneşin, her sabah
doğuşuna güvenin. ”
Metin Altıok

Patates soğan fiyatlarının yüksekliği nihayet reisi de korkutmuşa benziyor. "Liderinizi patates soğana kurban etmeyeceğinizi biliyorum " demesi korkunun ifadesi olsa gerek. "Korku cana kefarettir" bir Terekeme sözüdür. Tek adam yönetimi gidici oluşunun diyetini/kefaretini hayat pahalılığı ile baskıcı, dediğim dedikçi olduğu için ödeyecek. Terekeme demişken Kars'ta yaşanan seçim heyecanını söylemesem olmaz. Terekemesi, Kürdü, Yerlisiyle halk Tek adam yönetiminin karşısında hak, hukuk, adalet için Kemal Kılıçdaroğlu’nun etrafında birleşmiş.

Kılıçdaroğlu’nun bölgede aldığı büyük desteğin milletvekili seçimlerinde Kars özelinde partisi için aynı oranda yükselişte olduğu söylenemez. Yine Kars'ta tek adam tek parti yönetiminin ortakları bırakalım eski gücünü korumasını yarışta sıfır çekme ihtimali yanında 3. Vekil için yarışan Yeşil Sol Parti, İyi Parti ve CHP’nin ardına düşmesi sürpriz olmaz. Aksine "yahşi olar".

Her yerde zorbalık ve keyfiliğin hüküm sürdüğü kibirli halleriyle sahte/ seyyar hastane temelleriyle dağıtılan yardım kolileri, makarna ve kömürün devletin bütün olanaklarıyla değilmiş gibi kendi parti ve şahsi hesaplarıyla sadakacı mantıklarıyla ömrünü doldurdu.

Nâzım Hikmet’in, “En ümitsiz macera:/ yedi yerden yara almak değil/ En ümitsiz macera:/ ipin ucunu kaybetmek elinden/ ve gözlerimiz koyun gözü gibi mahzun, / bıçağın altına kendiliğinden/ bıçağın altına bıkkın ve uzun/ yatıvermesi boynumuzun, ” dizesindekinin aksine halkta bir değişim arzusu, değiştirme basireti hissediliyor. Bıçağın altına uzanan boyun günleri Ak Parti için geride kaldı. Her yerde her şeyde herkese hükmetme günleri geride kaldı. Karslının herhangi bir "iş" için AKP kapılarının önünde yığılması ile oluşan kibirin artık yeter derecesine ulaştığını görmek mümkün.

Kars'ta ( sonrasında yaşanan ayrışma/kırılma/vefasızlık bir yana) Ayhan Bilgen başkanlığındaki yerel yönetimin öncekilerle (AKP’li Nevzat Bozkuş ve MHP’li Murtaza Karaçanta) ile karşılaştırıldığında geçilemeyen, yürümenin imkansız olduğu yolların kıt kaynaklara rağmen düzeltilebildiği, çöplerin toplanmasını bile büyük bir iş olarak algılayan halk artık yeter diyor. Seçmen iradesinin kayyum ile gasp edilmesinin hesabını sormak için bugünden kolları sıvamış durumda. Önümüzdeki 2024 Mart yerel seçimlerde biricik odak Yeşil Sol Parti'nin olacağını şimdiden dile getirmek kehanet değil bir durum tespitidir sadece.

14 Mayıs seçimleri öncesinde Yeşil Sol Parti'nin yükselişi 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP'nin iki milletvekili ile temsilinden daha fazla bir heyecanı sahada görmek mümkün. Yeşil Sol Parti bütün etnik kökenleri kapsayan bir umudun, barışın, kardeşliğin , emeğin ve dayanışmanın adresi olmuş.

Selahattin Demirtaş'ın "Kars bu defa iki vekil göndermeye hazır mı?

Değerli adayımız Gülcan Alp size emanettir, sevgili Karslı kardeşlerim. "Mesajı alındı. “Kıyamet çoktan koptu. "

Demirtaş'ın "emaneti" Gülcan Alp için, "Ser seremin ser çavemin/Başım gözüm üstüne" diyor Karslılar. 15 Mayıs’ta Selahattin Demirtaş'tan "Başın Var Olsun Kars " mesajını da bekliyor. Kılıçdaroğlu’ndan beklenen ise hukuk ve adaletin tesisiyle rehin politikasının son bulması. . . Gelecek güzel günlerin bir adımı olan 14 Mayıs adeta umudu resmediyor.

Öte yandan Yeşil Sol üçüncü vekili çıkaramaz ise en şanslı gözüken İyi Parti’nin olması ise, örgütlü gücünden ziyade adayın etnik kimliğiyle ilgili.