Nea Paphos antik kentinde bu yıl yapılan çalışmalarda arkeologlar, agoranın doğu portikasında yer alan çeşitli odaları inceledi.

Arkeologlar antik kentte yer alan bir odada çok iyi derecede korunmuş unguentariumlar (Merhem, ilaç ya da koku şişesi) ve ilaçlar buldu. Bu odada aynı zamanda ameliyat aletleri bulundu. bronzdan ve demirden yapılmış bu aletler, muhtemelen bronzdan yapılmış bir kutunun içindeydi.

Kazı başkanı Prof. Ewdoksia Papuci-Władyka, “Bu aletler, İtalya’da yer alan ve 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın küllerine gömülen ünlü Pompeii Antik Kenti’ndeki “Cerrah Odası’nda” bulunan aletlerle oldukça benziyor. Pompeii’deki “Cerrah Evi”, antik kentteki en eski yapılardan biri. Kıbrıs’ta bulunan ameliyat odasından yaklaşık 200 yıl daha eski olan “Cerrah Evi”, MÖ. 2. yüzyıla tarihleniyor.

Arkeologlar tarafından bulunan aletler arasında, ince uzun kaşık, pense ve muhtemelen kırık kemikleri kaynaştırmak için kullanılan aletler vardı. Bununla birlikte, Prof. Papuci-Władyka, Antik Roma doktoru Aulus Cornelius Celsus’un (MÖ. 25 – MS. 50) “De Medicina” adlı çalışmasında, doktorlar tarafından kullanılan yüzlerce farklı araçtan bahsettiğini hatırlattı.

İkinci bir odada ise, araştırmacılar birçok objenin yanısıra bütün bir şekilde iki cam kap ve pişmiş topraktan iki kandil buldu. Arkeologlar, bu iki cam kabın, aslında sadece demir sapı korunabilmiş bir kutunun içinde olduğunu söylüyor. Bu objelerin yanında bronzdan basılmış sikkeler vardı. Sikkelere yapılan analizler, bunların İmparator Trajan (98-117) döneminde basılmış olduğunu fakat bir kısmının İmparator Hadrian (117-138) döneminde yenilenerek tekrar basıldığını gösteriyor.

Araştırmacılar portikonun depremde yıkıldığını düşünüyor. 126 yılında gerçekleşen ve antik kaynakların da bahsettiği büyük depremden sonra ise portika yeniden yapılmamıştı. Prof. Papuci-Władyka, burada bulunan objelerin bu yüzden bugüne kadar çok iyi korunduğunu söylüyor.

Nea Paphos agorasının doğu portikosunda bulunan ameliyat odası, birçok örnekte olduğu gibi içeri değil, agoranın dışına açılıyordu. Nea Paphos agorası, 2. yüzyılın ilk yarısında mağazalar, atölyeler ve hizmet kuruluşları da barındırıyordu. Bunların girişleri doğu tarafında, agoraya giden caddede yer alıyordu.

Bu yılki keşiflerle birlikte, Nea Paphos agorasında doğu portikonun, daha önceden düşünüldüğü gibi 4. yüzyıla kadar değil, 2. yüzyıla kadar işlevini sürdürdüğü anlaşıldı. Agora, kentin merkezi meydanıydı ve dini ve idari binalarla çevriliydi. Burada insanlar ticaret yapıyordu ve halkı ilgilendiren meseleleri tartışıyordu. Fakat yeni keşifle anlaşıldığı üzere, doktorlar da operasyonlarını burada yapıyordu.

KAYNAK: arkeofili