CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nasıl demokrasi kahramanı olabilir?

Cevabı çok basit!

Cumhurbaşkanı adayı olmayarak demokrasi kahramanı olur.

Aslında yazacaklarım bu kadar. Yine de bu kadar kısa bir yazı olmaz hesabı ile bunun gerekçelerini anlatayım.

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kişisel ve politik performansı iyi. Çabalıyor... Doğru, yanlış, eksik, fazla olsa da çabalıyor. Bazen çuvallıyor, mesela son "Erdoğan Amerika'ya Kaçacak" iddiasındaki aşırı önemli bir mesele olan "para transferi" Erdoğan kaçacak seklinde zayıf bir bağlamla sunulmuş...

Yine de önemli değil birçok açıklamasından sadece biri bu. Kılıçdaroğlu önceki CHP genel başkanlarından farklı hareket ediyor. Daha geniş kitleler ile buluşmak istiyor. Ayrıca statükocu CHP tarihini tartışmaya açıyor. Diğer partiler ile iş birliğine yatkın siyaset yürütüyor. Bunların hepsi önemli bir çaba. Bu çaba eğer kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığı için ciro edilirse yazık olur. Çünkü Türkiye seçmen sosyolojisi, Erdoğan rejiminin derinleştirdiği kimlik, din, mezhep siyaseti, rejimin deformasyon argümanları sebebi ile bu seçimi alması zor. Bence seçilemez, diyelim ki seçildi, bu dahi kişisel tarihinde bir mesele olacaktır. Mesele olacak konu; böyle kritik bir zamanda seçimi riske atıp aday olmasıdır. Bu seçim, kazananları için bir geçiş süreci olacaktır.

Erdoğan kazanırsa daha baskıcı kurumsal totaliter bir rejime geçiş yapacaktır. Eğer muhalefet kazanırsa parlamenter demokratik sisteme geçiş için eksik, fazla bir şeylere çabalayacak.

Dolayısıyla bu seçimi riske etmemek gerekir. Kazanması en güçlü ihtimal olan adayı desteklemek gerekir.

Siyasal aktörlerin bu denli aceleciliği çok umut kırıcı... Bu dönem olağanüstü bir dönem. Ekonomi, demokrasi, adalet ve özgürlük hepsi tepetaklak iken, siyasal aktörlerin aşırı adaylık arzusu hazin bir duygu veriyor insanlara.

Mesela ve maalesef en az 15 yıl CHP'yi Ekrem İmamoğlu yönetecek. Az sabırlı olursa ve süreci kavrayabilirse hayat onu zaten CHP genel başkanlığına taşıyacak. Maalesef diyorum çünkü Ekrem İmamoğlu bence Recep Tayyip Erdoğan'ın kindarlığından, Muharrem İnce'nin şirretinden ve Mustafa Sarıgül'ün lümpenliğinden tekâmül edilen bir siyasi figürdür... 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun normale dönmüş bir Türkiye'de elbette Cumhurbaşkanı adaylığı hakkı vardı. Diğer partiler ile iş birliğine yatkın tavrıma ek olarak kritik dönemde Erdoğan karşısında kendi adaylığını dayatmazsa kesinlikle gelecekte adaylığı hak edecek ve halk muhtemelen onu cumhurbaşkanı seçecektir. 

Bu acelecilik, bu bencillik neden?

Siyasetin tabiatında kediyi aslan gösteren bir yanılsama olur. Velev ki bu yanılsamaya lider inanırsa, cemaat zaten dünden razıdır. Parti seçmeni, taraftarı, üyesi ve yöneticisi zaten bu motivasyon üzerine çalışır. Siyasetin bilinen bu tezi ile lider sultası birleşince parti dinamiklerinin önerilen fikri desteklemek ve güzelleme yapmak dışında bir şansları olmaz. Fakat bu hesabı halk bozar. Oy vermeyerek bozar. Böylece olan ülkeye olur. 

Açık ve net eğer Erdoğan karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu çıkarsa Erdoğan kazanacaktır ve Türkiye artık geri dönüşü olmayan bir diktatörlük iklimine girecektir. 

Mesele ülke meselesidir. Kılıçdaroğlu'nun bunu görmesi gerekir.