Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı 1 milyon TL'lik tazminat davasının ara karar çıktı. Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'la ilgili 'dikkatli konuşması' için uyarılmasına hükmedildi.

Kısa Dalga'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı 1 milyon TL tazminat istemli davada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan aleyhindeki açıklamaları ile ilgili olarak “Bundan sonraki süreçte daha dikkatli olması yönünde ihtiyati tedbiren uyarılmasına” verdi.

Karara tepki gösteren Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, “Bu karar, Türk yargı tarihine kara bir leke olarak geçti. Hakim hakkında hem disiplin soruşturması açılmasını hem de ceza davası açılmasını istedik” dedi.

Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun 22 Mart'ta TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşması ve sosyal medya hesabındaki paylaşımları nedeniyle Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu ileri sürdü.

Aydın, "Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, 1 Nisan tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebimizin kabulüne karar vererek TMK 24. ve 25. maddeler kapsamında kullandığı ifadeler nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu'nun bundan sonraki süreçte daha dikkatli olması yönünde ihtiyati tedbiren uyarılmasına karar vermiştir" ifadesini kullandı.

'BU HAKİM NET BİR ŞEKİLDE SUÇ İŞLEDİ'

Mahkeme hakiminin kararını değerlendiren Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik şunları söyledi:

“Bu karar Türk yargı tarihine kara bir leke olarak geçti. Asla uygulanmayacak bir tedbir kararı verildi, bu tam bir skandaldır. Ayrıca hakim, dava sonunda vereceği esas hüküm yerine geçecek, esas hüküm kurarcasına bir karar da veremez. Buradaki aslında esas hakkında bir tedbir kararı kurmuş oluyor.”

Daha önce hiçbir şekilde böyle bir tedbir kararının verilmediğine de dikkat çeken Çelik, “Bu hakim net bir şekilde suç işledi. Normalde bir milletvekilinin Meclis’te yaptığı konuşma ve dışarda tekrar ettiği görüşler nedeniyle soruşturma yapılamaz. Hiçbir yaptırıma tabi tutulamaz. Tek bir neden olabilir, o da başkanlar kurulunun talebi ve Meclis Genel Kurulu'nun alacağı kararla bu görüşleri tekrarlaması sınırlandırılabilir. Onun dışında başka bir karar verilemez. Bu yetki Anayasa’nın 83. maddesi gereğinde Meclis’e verilmiştir. Bu hakim Meclis'in yetkisini gasp etmiş oldu aynı zamanda. Dolayısıyla tamamen siyasi saiklerle verilen bir karar. Uygulanma olasılığı olmaz çünkü Genel Başkan bu görüşleri dile getirmeye devam edecektir” dedi.

Çelik, “Düşünün ki böyle bir şeyi biz talep ettik ve mahkeme de AKP Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir kara verdi. O zaman bu hakim ihraç edilir ve hakkında hemen ceza davası açılırdı. Bu çifte standart Türk yargısının ne hale geldiğini ortaya koyuyor” dedi.