CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Yeni Hizmet Binası Açılış Töreni’nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Merkez Bankası’nın politika faizi indirimine değinen Kılıçdaroğlu, “Faizlerin hangi noktaya geldiğini, izlenen ekonomi politikasının ülkeyi nereye götürdüğünü bir rakam vererek açıklayacağım. Son 6 ayda bankaların kârı yüzde 400'ü aştı. Yüzde 400'ü aşıyorsa bankaların kârı, bankalar olağanüstü faiz geliri elde ediyorlar demektir. Demek ki, faize karşıyım edebiyatı yapıp, bankalara, finans çevrelerine, belli gruplara, beşli çetelere kaynak aktarıldığını kimse unutmasın” dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

"Hep beraber bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Hakkı, hukuku, adaleti mutlaka sağlayacağız. Bundan bütün dostların emin olmasını isterim. Bütün çalışanların emin olmasını isterim. Biz, demokrasi için düşünce özgürlüğü için, çalışanların haklarının korunması için altı lider bir araya geldik; yeniden Türkiye'yi inşa edeceğiz. Demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz, bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Ancak Türkiye'nin büyük sorunlar yaşadığını ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz. Az önce Büyükşehir Belediye Başkanımız konuştu, binayı yaparken kredi verme sözü veriyorlar ama temel atıldıktan sonra krediyi kesiyorlar. Niçin? Efendim büyükşehir belediyesi bir binayı bile yapamadı propagandası için. Ama biz şunu yaptık; bütün belediye başkanlarıma şunu söyledim: 'Size her türlü engeli çıkaracaklar ama sizin göreviniz şikayet etmek değil, engeli aşacaksınız ve gereğini yapacaksınız.' Başkanımız da böyle yaptı, gereğini yaptı ve binayı bitirdi.

Tekirdağ'ın Marmara bölgesi içinde özel bir önemi var. Üç Kemallerin kenti burası, tarihi bir kent aynı zamanda kadim bir kent. Bu kadim kente hizmet etmek de çok güzel bir şey. Bu güzelliği Tekirdağlılara yaşatan değerli Başkanımızı yürekten kutluyorum.

"HERKESİN UMUDU BAY KEMAL OLACAKTIR"

Sadece işçinin umudu değil; esnafın da umudu, işçinin de umudu, işsizlerin de umudu, çalışanların da umudu, bu ülkeye hizmet eden alın teri döken herkesin umudu; kimse unutmasın Bay Kemal olacaktır. Bizim saraylarda oturmak gibi bir amacımız yok. Biz halk gibi yaşamak isteriz, mütevazı yaşamak isteriz, her evde huzurun olmasını isteriz. Herkesin iş sahibi olduğu, huzur içinde çalışabileceği ortamların olmasını isteriz. Bizim temel amacımız daha güzel bir Türkiye, yaşanabilir bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye, kadın-erkek eşitliğinin olduğu bir Türkiye, bunu isteriz biz.

Son zamanlarda bazı ciddi gelişmeler var. Merkez Bankası politika faizini bir puan indirdi. Vatandaş sanıyor ki; bizim de faizimiz düştü. Hayır efendim, taksicinin faizi düşmedi, esnafın faizi düşmedi, sanayicinin faizi düşmedi, hiç kimsenin faizi düşmedi ama bankaların faizleri düştü. Merkez Bankası'ndan kredi alacak olan bankaların faizi düştü. Bankaların faizi düştü ama bankaların vatandaşa verdiği kredinin faizi düşmedi. O faiz giderek arttı.

"BANKALAR OLAĞANÜSTÜ FAİZ GELİRİ ELDE EDİYOR"

Faizlerin hangi noktaya geldiğini, izlenen ekonomi politikasının ülkeyi nereye götürdüğünü bir rakam vererek açıklayacağım. Son 6 ayda bankaların kârı yüzde 400'ü aştı. Yüzde 400'ü aşıyorsa bankaların kârı, bankalar olağanüstü faiz geliri elde ediyorlar demektir. Demek ki, faize karşıyım edebiyatı yapıp, bankalara, finans çevrelerine, belli gruplara, beşli çetelere kaynak aktarıldığını kimse unutmasın. Neden beşli çetelere kaynak aktarılıyor; eğer yolu yapıyorsanız bin liraya, ona beş bin liralık gelir garantisi veriyorsanız, cebinizden bört bin lira alıyorlar demektir. Kim ödeyecek dört bin lirayı? Bu ülkenin fakiri, fukarası, işçicisi hep beraber ödeyeceğiz.

KUR KORUMALI MEVDUAT

Yine bir şey yaptılar, kur korumalı mevduat... Kur korumalı mevduatın olması için çok paranızın olması lazım. Bankaya yatırmanız lazım. Bankaya yatırdınız bir; faiz garantiniz var, faizi alıyorsunuz. İki; döviz garantiniz var, döviz yükselirse parayı alıyorsunuz. Üç; vergi muafiyetiniz var, vergiden de muafsınız. Emekçi kardeşlerim unutmayınız, asgari ücret alırken vergi veriyorsunuz ama altı ayda 60 milyar lira faiz alanlar bir kuruş bile vergi ödemiyorlar. O zaman var olan iktidarın, faizi indirdim edebiyatı yapan iktidarın aslında bir avuç tefeciye çalıştığını bütün dünyaya ben de anlatacağım, siz de anlatacaksınız beraber anlatacağız.

Şu soru aklınıza gelebilir; dolar yükseldi, avro yükseldi ne olur? Bir; bütün milli değerlerimiz yabancı para karşısında değer kaybeder. Diyelim ki önemli bir milli bankamız var, daha önce 10 milyar dolarken değeri, birden bire 5 milyar dolara düşüyor, Türkiye dünyanın en ucuz ülkesi haline geliyor. Dolayısıyla bütün milli kuruluşlarımız, arsalarımız hatta dairelerimiz çok düşük bedelle artık satılır hale geliyor.

SANDIK ÇAĞRISI

Bu bağlamda herkesin sorumluluğu var. Benim var ben bunun farkındayım ama bu ülkede çalışan herkesin, üreten herkesin sorumluluğu var. O sorumluluğun bilincinde olarak yarın sandığa gideceğiz ve oyumuzu kullanacağız. Sandığa gittiniz, bütün önyargılarınızı bırakıp vicdanınızın sesini dinleyin. Bu ülkeyi dinleyin, bu ülkenin yoksullarını dinleyin, bu ülkede yatağa aç giren çocukları dinleyin, beşli çetelere çalışanları düşünün. Bir de halk için, vatandaş için herkes için çalışanları düşünün. Bizim hedefimiz herkes için çalışan, alın teri döken herkes için çalışmak, bizim boynumuzun borcudur. Herkesin böyle bilmesini isterim.

Politika faizini düşürüp bankalara büyük kâr sağlayanları düşünün. Bu Merkez Bankası'nın yönetiminin, iradesiz yönetimin, Saray'dan talimat alıp karar alan yönetimin, milletin ekmeğiyle oynaması demektir. Milletin ekmeğiyle oynayanın ekmeği olmaz. Her yerde anlatılması lazım. İşin özeti, asla umutsuzluğu kapılmayın. Geliyor gelmekte olan, sakın unutmayın. Umutsuz olmayın diyorum, az kaldı göreceksiniz. Hep beraber Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Bu ülkeye, demokrasiyi, hukuku, adaleti mutlaka getireceğiz. Altı lider bu konuda söz verdi ve bunu gerçekleştireceğiz."