Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TL mevduatın getirisinin kurlardaki yükselişe endeksleneceğini açıklamasının ardından döviz kurlarında sert düşüşler görülürken, yeni politikanın bütçe ve enflasyonda oluşturabileceği riskler halen tartışma konusu.

Dolar kuru dün 18,4 rekorunu kırdıktan sonra bugün 12-13,5 lira seviyelerindeki oynaklığını sürdürüyor. Paketin detaylarının öğleden sonra açıklanmasının ardından ise volatilite biraz daha azaldı.

Reuters’a bilgi veren bir yetkili ise dövize endeksli TL’nin ‘Pastör Brunson krizi’nin yaşandığı 2018 yılında da masaya geldiğini söyledi.

Darbe girişiminin ardından eşiyle birlikte gözaltına alınan ABD vatandaşı Pastör Andrew Brunson, 9 Aralık 2016’da tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. ‘Casusluk’la suçlanan Brunson, 2018’de Donal Trump’ın başkan olduğu ABD yönetiminin baskısıyla tahliye edilip ülkesine gönderilmişti. O dönem, ABD’yle yaşanan gerilim ve bunun sonucunda ortaya çıkan kur şokuyla hatırlanıyor.

Yetkili şöyle konuştu: “Dövize endeksli mevduat 2018 yılında gündeme geldi ama riskleri nedeniyle gündeme alınmadı. Kurun geldiği seviye dikkate alınarak yeniden o çalışma üzerinde duruldu. Şimdi gelinen seviyeler nedeniyle bu adım tercih edildi.

Zaten çok yüksek olan kurun ileri gitmesi engellendi. Kamu açısından maliyet oluşturma riski yüksek ama diğer türlüsü çok daha ciddi ve onarılmaz riskler ortaya koyabilirdi. Adımlar enflasyon riskini gündeme getirecek ama bu da ilerleyen dönemde telafi edilebilir.”

ALTYAPI GEREKİYOR

Bir bankacılık kaynağı ise bu sistem için teknik bir altyapı gerektiğine dikkat çekti: “Arkada halledilmesi gereken çok teknik, iş regülasyon var..”

Aynı bankacı sistemin bir müddet çalışacağını ve dolar mevduatlarından çözülme görülebileceğini belirterek, esas sorunun ise yüksek döviz ihtiyaçlarında yaşanacak volatilite ve bu artışa bağlı Hazine’nin artacak olan yükü olduğunu kaydetti.

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan da “Uygulamanın kısa vadede döviz artışından kaynaklı oluşabilecek sorunlara çözüm getirmeyi amaçlamakla birlikte; kur farkı ödemesinin Hazine tarafından yapılacak olması bütçe dengesi açısından değerlendirilmelidir” dedi.

Konuya yakın bilgi sahibi bir kaynak, uygulamanın bütçede yük oluşturma ve enflasyon açısından riskleri içerdiğini belirterek şu değerlendirmeleri yaptı: “Ama bunların yönetilebileceğine inanıyorum. O nedenle süreç çok hassas yönetilecek. Yapılması gereken düzenlemeler ele alınacak. Halen TBMM çalışıyor. Yılbaşından önce bunun için gerekli adımlar atılır. Mevzuat yönü ele alınıyor.”

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi Cemil Ertem ise atılan adımı bir ‘paradigma değişimi‘ olarak açıkladı: “Bu Türkiye ekonomisi için çok önemli bir paradigma değişimidir. Doların enflasyona karşı bir güvenli araç konumu ortadan kalkmış oldu. Bundan sonra dövizi gerçekten ihtiyacı olan mesela ithalatçı mesela dolar borcu olan tüzel kişiler talep edecek. Bu tarihi bir değişimdir.”