Bunu sadece güncel politik bağlamıyla düşünmemek lazım. Aslında gündelik hayatta da türlü türlü biçimlerine rastlayabiliriz. Ki bence bu gündelik biçimleri çok daha önemli…

Kürt düşmanlığı zannettiğimizden daha fazla işe yarıyor çünkü.  Çok farklı işlevlere sahip…

Lafı hiç uzatmadan sıralayalım…

1- Mesela sürekli “törörüstler törörüstler” diye hönkürüp Kürt’e laf çakarak kendinizi devlete beğendirebilirsiniz. Sonuçta bu bir uşaklık yarışıdır ve kralın en büyük düşmanına en çok laf atan, kralın en gözde soytarısı olur. Bu yöntem çok iyidir, deneyebilirsiniz…

2- Beyin kıvrımlarınızdaki tüm iğrençliği rahat bir şekilde açığa çıkarıp Kürtlere ağız dolusu küfredebilirsiniz. Böylelikle, en pespaye porno filmlerde bile görülemeyecek hasta ruhunuzun tüm sapkınlıklarını “vatanseverlik” “milliyetçilik” kisvelerine sarmış olursunuz. Dolayısıyla, normal şartlarda sapık ve tecavüzcü sıfatlarını çoktan hak etmişken, aniden “devletini seven duyarlı vatandaş” olursunuz…

3- En meşru, en insani haklarınızı bile savunacak kadar cesaretiniz ve iddianız yok ise, devlet zulmüyle karşılaştığınızda “Bizi bırakın, biz ne yaptık, gidin o teröristleri tutuklayın” diyerek, aslında “kötü bir niyetinizin olmadığını” ispatlayabilirsiniz. Hem böylece bölücü-vatan hainleriyle aranıza fark koymanın mükafaatı olarak devlet şefkatini talep etme hakkına da sahip olursunuz…

4- Düşünün ki ortamlarda “modern, çağdaş Türk kadını” olarak takılmak istiyorsunuz. Bu zor ve hummalı bir iş tabi… Kiranızı bile doğru dürüst ödeyememenin, kişisel bakımınızı bile yaparken tüm ürünlerin en ucuzunu almak zorunda olmanın ve bir türlü ulaşamadığınız Avrupa standartlarının duygu dünyanızda açtığı yaraları “Ayy… Pis Kürtler, dağdan gelip şehirlerimizi mahvettiler” cümlesiyle iyileştirebilirsiniz! Unutmayın! Kürt düşmanlığı kompleksli ruhunuza psikoterapi gibi gelecektir. Ezilmenin panzehiri ezmektir… Daha fazla ezmeye çalışın ki, ezik olduğunuz fark edilmesin…

5- Ve son olarak, yalnız başınıza olduğunuzda kendi ahlaksızlığınızın derin uçurumunda kaybolurken, kendiniz gibilerle bir araya geldiğinizde, anlamsız ve ahlaksız hayatınıza “Devletimizin birliği ve bütünlüğü” adlı ulvi bir amaç yaratabilirsiniz. Hem, bu ulvi amacınızı Kürt düşmanlığı üzerinden inşa edip, öyküsü olmayan hayatınızı, devlet onaylı bir kahramanlık öyküsüne dönüştürebilirsiniz…

Başarılar…