Lavrov'un beraberinde askeri bir heyetle yaptığı ziyaretin iki ana gündem maddesini Ukrayna’da limandaki gemilerde bekleyen tahılın sevkiyatı ile Türkiye’nin Suriye’ye olası bir operasyonu oluşturuyordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç'i teröristlerden temizliyoruz" sözleri ile birkaç haftadır konuşulan operasyonun hedefi biraz daha belirgin hale gelmişti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lavrov ile düzenlediği ortak basın toplantısında Rusya ile bazı bölgesel konularda farklı görüşleri olsa da yakın çalıştıklarını belirterek, "Suriye'nin kuzeyinde artan PKK/YPG tehdidine karşı tedbir almamız gerekiyor. Suriye'nin sınır bütünlüğü ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini vurguladık" diye konuştu.

Lavrov ise Suriye ile ilgili Çavuşoğlu’na yöneltilen soruya kendisi de yanıt vermek isteyerek, bir yandan Astana formatı kapsamında yürütülen görüşmelere dikkat çekti; diğer taraftan da "Türkiye'nin sınır güvenliği hassasiyetini önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.

RUS TARAFI ASTANA'YA ATIF YAPTI

DW Türkçe'den Gülsen Solaker’in haberine göre, Türk yetkililerden edindiği bilgilere göre, Rusya tarafı görüşmelerde operasyon konusunda basın toplantısındaki söylemlerden çok farklı bir tutum sergilemedi. Türk tarafının Suriye’den kendisine yönelik saldırıların devam ettiği ve bu çerçevede operasyonun gerekliliği ile ilgili açıklamalarına karşılık Rus yetkililerce katı bir şekilde olumsuz yanıt verilmediği belirtiliyor. Bu konudaki istişarelerin sürdürülmesi eğiliminin ağır bastığı ve bu çerçevede Kazakistan’da gelecek hafta yapılacak Astana görüşmelerine atıfta bulunulduğu da öğrenildi.

Türkiye, Rusya ve İran garantörlüğünde Suriye krizine çözüm amaçlı oluşturulan Astana görüşmelerinin yeni turu 14-16 Haziran’da Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da düzenlenecek. En son Aralık 2021’de gerçekleştirilen 17. Astana görüşmelerinde, Suriye’deki güncel durum, insani yardımların ulaştırılması, Cenevre’deki Suriye Anayasa Komitesi çalışmalarının yeniden başlatılması, mahkumların değişimi, rehinelerin serbest bırakılması ve kayıp kişilerin aranması gibi güven artırıcı önlemler başlıca gündem maddeleri olmuştu.

Ancak Ankara siyasi çözüm için Astana kapsamında yıllardır süren görüşmelere rağmen ortaya somut bir başarı çıkmadığına da işaret ediyor.

Rusya sınırlı bir operasyonu kabullenir mi?

Peki Lavrov’un açıklamaları ve Astana’ya atıfta bulunması ne anlama geliyor? Türkiye’nin yapacağı sınırlı bir operasyona Moskova yeşil ışık yakabilir mi?

Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Hasan Ünal, sadece Lavrov’un son açıklamalarının değil Rusya’dan bir süredir gelen sinyallerin Suriye’ye yönelik bir operasyona yeşil ışık anlamına geldiğini belirtiyor.

Ünal, "Rus tarafı haftalardır ABD’yi eleştirerek, Türkiye’nin hassasiyetlerini anladığını söylüyordu. Bu şu demek; mesela ben Rusya olsam, Türkiye bir operasyon yaptığında bundan en çok rahatsız olacak olan ülke ABD’dir. ABD’ye destek veren Avrupa ülkeleri de rahatsız olacaktır. Ben Rusya olsam bundan niye rahatsız olayım?" yorumunu yapıyor.

Ünal, Rusya’nın Astana’ya işaret etme sebebini ise olası bir operasyon sonrasında siyasi olarak bu soruna bir çözüm bulunması için Ankara’yı ikna çabası olarak görüyor ve şöyle değerlendiriyor: "Rusya şunu söylüyor: Peki operasyon için 30 km diyorsunuz, diyelim ki oldu. (Peki sonra ne olacak) diyorlar. Astana'ya referans vererek ‘Suriye’ye barış getirelim, gelin topluca Batılıların içinde olmadığı bir Suriye barışı oluşturalım' demek istiyorlar."

TAHIL SEVKİYATI İÇİN HENÜZ ANLAŞMA YOK

Öte yandan görüşmelerin ana gündem maddelerinden bir diğeri olan tahıl sevkiyatı konusunda da çok net bir sonuç çıkmazken, Lavrov’un Moskova ile istişare etmek için zaman istediği öğrenildi.

Ukrayna’nın Odessa limanında bekleyen ve tahmini 22 milyon ton olduğu belirtilen tahıl ürününü taşıyan gemilerin mayınlarla dolu limandan çıkartılması için bir güvenli koridor açılması bir süreden beri gündemdeydi. Bunun için de Birleşmiş Milletler (BM) ile birlikte Türkiye de mayınların temizlenmesi ve tahıl sevkiyatının gerçekleşebilmesi için devredeydi

Ancak basın toplantısında Lavrov’un Batılı ülkelerin Ukrayna'nın tahıl ürünlerinin çıkışı konusunu bir facia olarak göstermeye çalıştığı, Ukrayna'dan dünyaya ihraç edilen tahılın payının sadece yüzde 1 olduğuna ilişkin sözleri dikkat çekti. Buna karşılık Çavuşoğlu ise dünyadaki gıda krizinin gerçek bir kriz olduğunu ve bu konuya da sadece Ukrayna'dan değil Ukrayna ve Rusya'dan ihraç edilecek tahıl ürünü ve gübre açısından bakılması gerektiğini vurguladı.

Lavrov ayrıca Ukrayna’nın mayınsızlaştırma faaliyetine hazır olması durumunda kendilerinin de hazır olduğunu söyleyerek ve saldırmayacaklarına dair güvence vererek, "Bizim tarafta herhangi bir engel yok. Ukrayna limanlarını mayınlardan temizlerse biz de gemilerin çıkışı için adımlar atarız" dedi.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ise Lavrov'un limanların güvenliği konusunda verdiği güvenceyi "boş sözler" olarak nitelendirdi.

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasil Bodnar da Kiev’in içinde yer almadığı bir uzlaşının mümkün olmadığını belirterek, Rusya’yı gemileri kontrol etmek gibi "gerçekçi olmayan" önerileri öne sürmekle suçladı.