Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güller, Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün görevde olduğu dönemde yürüttüğü faaliyetlere ilişkin son günlerde yaptığı açıklamalarını köşesine taşıdı.

Güller, "Eymür kim adına ortaya çıktı?" başlıklı yazısında, Eymür'ün söylediklerinde yeni bir şey olmadığını önceki yazısında belirttiğini hatırlatırken "Ancak Eymür’ün söylediklerinden çok, ortaya çıkmış olması önemli. Zira Eymür Gladyo’nun has adamıdır, ne zaman ortaya çıksa, Türk siyasetinde önemli bir viraj alınır" vurgusu yaptı.

Güller'in yazısı şöyle:

"Birbirlerine ettikleri “vatan haini” gibi çok ağır sözleri geçtim ama işi miting meydanlarında idam ipi atmaya kadar getiren Erdoğan ve Bahçeli, 15 Temmuz’dan sonra bir anda nasıl ittifak kurabildi?

Peki, 14 Şubat 2015’te yazdığı mektupla Bahçeli’yi “aciz, egoist, bencil” ilan eden, Bahçeli’nin “Batı’nın ajanı olduğuna artık inandığını” belirten, Bahçeli’yi “Miladı dolmuş, yürüyen Buda kılıklı” diye niteleyen, “Yüreğin yiyorsa beni öldürt” diye meydan okuyan Çakıcı, nasıl oldu da Bahçeli’yle barıştı ve o sayede serbest kaldı?

O ağır mektuptan üç yıl sonra, 23 Mayıs 2018’de, Bahçeli, cezaevinden tedavi için hastaneye yatırılan Çakıcı’yı ziyaret etti. Ardından 14 Nisan 2020 tarihli AKP-MHP imzalı infaz düzenlemesiyle Çakıcı 16 Nisan 2020’de serbest kaldı ve MHP Genel Merkezi’nde Bahçeli’yi ziyaret ederek onu “efsane lider” diye saygıyla selamladı.

Oysa 14 Şubat 2015 tarihli mektubunda, pek çok hakareti dışında, Bahçeli’den parti genel başkanlığını bile bırakmasını istemişti Çakıcı.

EYMÜR - ÇAKICI İLİŞKİSİ

Çakıcı, 1987 yılında Ankara’da Dündar Kılıç’ın iki adamını vurdurdu. Ne tesadüf: Cinayet sırasında Mehmet Eymür ve Korkut Eken, olayın olduğu otelin karşısındaki işkembecideydi!

Aslında bu olaydan birkaç ay önce, Çakıcı MİT’le ilişki kurmuş, Mehmet Eymür ve Yavuz Ataç’a bağlanmıştı. 1988 tarihli ünlü MİT raporunu kaleme alırken, Eymür’ün en önemli kaynaklarından biri zaten Çakıcı’ydı.

Nitekim Eymür, Çakıcı’yı Almanya’da bir operasyonda kullandıklarını ama başarısız olduklarını dile getirmişti.

Sonraki yıllarda Eymür ile Çakıcı’nın arası açıldı. Hatta Çakıcı’nın pasaport olayı nedeniyle Eymür ile Ataç yumruk yumruğa kavga etti. İkisi de MİT’te bu nedenle ceza aldı.

‘BAHÇELİ MİT AJANIDIR’ MEKTUBU

Özetle Bahçeli-Çakıcı ilişkisi de Çakıcı-Eymür ilişkisi de filmlere konu olabilecek renklilikte! Hele buna MHP camiası içinde çok konuşulan “Bahçeli’nin MİT ajanlığı” iddiası da eklenirse…

12 Eylül öncesinde MHP’nin en önemli isimlerinden olan Yaşar Okuyan’ın, Bahçeli’nin neden 564 sanıklı MHP davası içinde olmadığını sorguladığı bir konuşmasında söyledikleri çok önemliydi: “Devlet Bahçeli hep görevlidir, MİT’le ilişkili. Rahmetli Türkeş’in mektubu var bende. Alparslan Türkeş’in el yazısı mektup, ‘Devlet Bahçeli MİT ajanı’ diyedir.”

MHP’nin, ABD’nin sola karşı İslamcılığı ve milliyetçiliği panzehir yapma stratejisinin bir aracı olarak kullanıldığı, bunda CIA’yla paralel çalışan MİT’in rolü elbette bir sır değil.

BAHÇELİ-AKAR İLİŞKİSİ

Bahçeli’nin 15 Temmuz’dan sonra Erdoğan’a tam destek vermesinde ve ittifak olmasında Hulusi Akar’ın bir rolü var mı acaba? Ya da tersinden sorarsak Hulusi Akar’ın Erdoğan kabinesine girmesinde Bahçeli’nin bir rolü mü var?

Anımsayalım: Bahçeli, 26 Ağustos 2018’de gazete ve TV’lerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği kahvaltıda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a Genelkurmay Başkanı olduğunda, Kuranıkerim, Türk bayrağı ve altın kaplama tabanca hediye ettiğini anımsatarak “Hulusi Akar Paşa, Kuran’a, bayrağa, silaha sahip çıkmıştır” dedi.

Aslında Akar, Bahçeli’nin hediyesine pek de sahip çıkamamıştı! Zira Hulusi Akar, 15 Temmuz’dan sonra şikâyetçi sıfatıyla savcılığa verdiği ifadede “Odasının gayet düzenli bırakıldığını ama Devlet Bahçeli’nin kendisine hediye ettiği tabancanın kayıp olduğunu” belirtmişti.

O tabanca, Bahçeli ile Akar’ın özel ilişkisine işaret ediyordu.

EYMÜR’ÜN ORTAYA ÇIKMASININ ÖNEMİ

Eymür’ün söylediklerinde yeni bir şey olmadığını önceki yazımda belirtmiştim. Ancak Eymür’ün söylediklerinden çok, ortaya çıkmış olması önemli. Zira Eymür Gladyo’nun has adamıdır, ne zaman ortaya çıksa, Türk siyasetinde önemli bir viraj alınır.

Eymür’ün kim ya da kimler adına ortaya çıkarak mesaj verdiği bu bakımdan önemle araştırılmalı ve çözümlenmelidir.

Son söz: Gladyo, NATO örgütlenmesidir. NATO üyeliği sürdükçe, Gladyo varlığını güncelleyerek sürdürür."