Memleket Partisi’nde Gaye Usluer’in istifasının ardından Partisi Sözcülüğüne getirilen Prof. Dr. İpek Özkal Sayan, partisinin genel merkezinde ilk kez açıklama yaptı.

‘TIPIŞ TIPIŞ OY VERDİRİLECEK CUMHURBAŞKANI ADAYI PLANLANIYOR’

Altılı masayı eleştirerek, "Aslında altılı masanın yine tıpış tıpış oy verdirebilecekleri bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayı planladıklarını ve bu yüzden Memleket Partisi'ne operasyon yaptıklarını düşünüyoruz. Memleket Partisi kurulduğu günden bu yana ilkeli duruşunu hiç bozmamıştır. Bizim yolumuz belli, söylemlerimiz belli. 17 Mayıs 2021’den bu yana ne söylüyorsak yine aynı şeyleri söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

 Sayan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

“GÖNÜLDEN BAĞLI OLAN İNSANLARI YIKAMAZSINIZ”

"Biz 63 ilde, 400 ü aşkın ilçede örgütlü bir partiyiz. İl ve ilçe başkanlarımızla, parti yöneticilerimizle görevimizin başında, dimdik ayaktayız. Bu istifalardan sonra ne bir il ne de bir ilçe başkanımız istifa etmiştir. Bize istediğiniz operasyonu çekseniz de nafile. Gönülden bağlı olan insanları yıkamazsınız! Biz dimdik ayaktayız, katlanarak artan motivasyonumuzla görevimizin başındayız.

SANSÜR KANUNU

Ama özgürleştirmediğiniz gibi korkutmaya, zapturapt altına almaya devam ediyorsunuz. Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ama bizim bildiğimiz adıyla “Sansür Kanunu”ndan bahsediyorum. Öncelikle haberciliğin özü zaten doğru ve güncel bilgiye dayanır. Buna ilişkin elbette ki bir itirazımız yok. Ama bu kanunun öyle bir amacı da yok. Konu seçimin yaklaştığı bu dönem itibariyle medyayı ve sosyal medyayı kontrol altında tutmak, denetlemek.

“BU KANUN KABUL EDİLEMEZ”

Buna göre “halka yanıltıcı bilgi vermek”, “halkı kin ve nefrete sürüklemek” kadar ağır bir suç. Öyle ki 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Peki böyle bir amacı kim, nasıl tespit edecek? O zaman TÜİK’in verilerini ne yapacaksınız? TÜİK’in verilerini yaymak da mı suç olacak? Ya da Cumhurbaşkanı'nın Gezi olaylarında camilerin yakılması açıklamasını nereye koyacağız? Halk arasında korku, panik, endişe yaratmak amacıyla kamu barışını bozma” diyor kanunun ilgili maddesi. Mahkeme bu suçu tespit edene kadar kişi tutuklu yargılanabilir. Soruyorum size adalet bunun neresinde? Böyle tartışmalı pek çok maddesi var düzenlemenin. Ama üzerinde durulması gerekenlerden bir tanesi de kimin gazeteci olup olmadığına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının karar verecek olması. Aksine bu konularda meslek örgütlerinin görevlendirilmesi gerekirdi. Sonuç olarak bu kanun asla ve asla kabul edilemez! Toplumdan gelen tepkiler nedeniyle de görüşülmesi ertelendi. Biz de Memleket Partisi olarak konunun takipçisi olacağız.

“ENFLASYON EMEKLİ MEMUR VE İŞÇİ’Yİ EZİYOR“

TÜİK demişken, memur emeklilerine, asgari ücretlilere ve çalışanlara “TÜİK” tarafından belirlenen enflasyon farkını da üzerine koyarak yüzde 40 oranında bir “dokunuş” gerçekleştirilecekmiş. Değil yüzde 40 yüzde 140 da zam yapsanız da emekliyi, memuru, işçiyi enflasyona ezdiriyorsunuz. TÜİK’in değil, ENAG’ın istatistiklerine göre bir yılda yüzde 160,76 artış karşısında maaşların, ücretlerin erimesine engel olamazsınız. O yüzden bu artışları bir müjde olarak sunmaktan vazgeçin, çünkü inanmıyoruz. Bunlar zam değil olsa olsa yanlış ekonomi politikasının telafisi olabilir.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN ARKASINDAYIZ”

Kadın cinayetleri, kadın tacizleri, faillere verilen ceza indirimleri Türkiye’nin kanayan yarasıdır. Türkiye’de resmi olmayan rakamlara göre bu sözleşmeden çıkıldıktan sonra (20 Mart 2021) 302 kadın öldürüldü, 254 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. İşte biz tam da bu yüzden Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin sonuna kadar arkasındayız ve iktidar partisinin yaptığı açıklamaya istinaden diyoruz ki; kadın cinayetlerini, kınayarak, lanetleyerek bitiremezsiniz. Bu süreci yaraladığınız hukuk devletine, yargı düzenine havale edemezsiniz. Pınar Gültekin ve daha nice kadın cinayetleri bize gösterdi ki; önleyemediniz, koruyamadınız ve en vahimi cezalandırmadınız.”

NE OLMUŞTU?

Muharrem İnce liderliğinde 13 ay önce kurulan Memleket Partisi’nin yönetiminde üst düzey ayrılıklar yaşandı. Parti Sözcüsü ve Genel Başkanvekili olan Gaye Usluer ile partinin Genel Sekreteri Hakkı Akalın’ın aralarında bulunduğu altı üst düzey yönetici istifa etti.

İnce yaşanan istifaları, "Kuruluş sancıları" olarak nitelendirdi ve bundan kurtulmak için olağanüstü kurultaylarını toplayacaklarını açıkladı. Bu arada istifa eden Usluer’in yerine MYK’de Parti Sözcüsü olarak Prof. Dr. İpek Özkal Sayan, Genel Başkanvekilliği’ne Nurdan Şahin Demirbağ seçildi.