“Zulümleri alkışlayan bir AKP’den yana olamayacağını” yazınca sosyal medyanın diline düşen gazeteci Nagehan Alçı, bugünkü yazısında eleştirilere yanıt verdi.

Yıllarca iktidarın politikalarını savunan Nagehan Alçı dün köşesinden şöyle yazmıştı: “Ben Osman Kavala gibi pırıl pırıl insanlara zulmeden, festivalleri ve konserleri yasaklayan, rakiplerine siyasi yasak getiren, militarist söylemlerde bulunan bir siyasi tarafta bulunamam. Bu zulümleri alkışlayan bir AK Parti’den yana olamam.”

Bu ‘dönüş’ Alçı’yı sosyal medyanın gündeminde ilk sıraya kadar yükseltti.

En çok paylaşılansa, tutuklu HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2016’daki bir konuşmasından bölümlerdi: “Göreceksiniz, gemiyi en baştan bunlar terk edecek. Erdoğan gelmiş geçmiş en despot liderdi diyecekler. Bu yalaka tayfasından daha fazla Erdoğan’a saldıran kimseyi bulamayacaksınız. Sizden ricam o gün geldiğinde bu alçakları asla affetmeyin.”

Bunun üzerine tüm tepkileri incelediğini belirten Alçı bugün ‘Muhalefet daha güçlü diye taraf mı değiştiriyorum?’ başlıklı bir yazı yayımladı.

‘ÇARPITIYORLAR’

Alçı’nın yazısında bazı bölümler şöyle:

*Maalesef kötü niyetli ve manipülasyoncu bir bakış açısı hem iktidar kesiminde hem de muhalefet olduğunu iddia eden kesimde yaygın. Ağırlıklı olarak ulusalcılar ve bir de yurt dışından yayın yapan Fethullahçılar benim söylediklerimi kasten çarpıtıyor ve manipülasyon yapıyorlar.

‘KARŞISINA DİKİLİRİM’

*Hangi ittifaka mensup olursa olsun bir kişi otoriter-nasyonalist düşünceyi ya da daha beteri totaliter bir faşizmi destekliyorsa ben orada karşısına dikilirim.

*Dün baktım şunu iddia ediyorlar: Kemal Kılıçdaroğlu çok daha güçlü olduğu için, kazanacağı için ben böyle tavır koyuyormuşum! Arkadaşlar eğer ben güçlünün yanında tavır koyan, ideolojisi olmayan bir oportünist olsaydım tamamen Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında hizalanırdım. Koşulsuz şartsız Erdoğan’ın her dediğini savunurdum. Çünkü son 150 sene içinde ne Sultan Hamid’in ne de Kemal Atatürk’ün Erdoğan kadar devlet gücü olmadı.

*Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Bey’den daha güçlü olduğu için benim onun tarafına geçtiğim ancak kimi akılsız muhaliflerin cehaleti olabilir. Komedi bu. Bilakis ben bugün çok güçlü olan bir Tayyip Erdoğan’a dünkü tenkitlerimi sıraladım.

*Ayrıca hem Cumhur İttifakı içinde hem de Millet İttifakı içinde de otoriter ve faşizan bir damar var. O yüzden ben olaya ‘Millet İttifakı-Cumhur İttifakı’ diye bakmıyorum.

*Bilakis bugün benim analizlerini çok önemsediğim araştırmacılar Erdoğan’ın kazanmasının çok daha büyük ihtimal olduğunu söylüyorlar.

‘OSMAN KAVALA MEVZUSUNU EN ÇOK YAZAN BENİM’

*Bilakis ben bugün çok güçlü olan bir Tayyip Erdoğan’a dünkü tenkitlerimi sıraladım. Üstelik şimdi değil Osman Kavala’ya yapılan zulmü 1 Kasım 2017’den beri yazıyorum. Tam 5.5 senedir bu tenkitlerimi Habertürk’teki köşemde ve ekranlarda yapıyorum. Haziran 2017’de Enis Berberoğlu tutuklanınca da aynı tavrı koymuştum.

*Medyada Osman Kavala mevzusunu en çok yazan benim. Artık mütevazi olmayacağım. Osman Kavala da bunu biliyor, nitekim hapisten bana bir mektup da gönderdi. Osman Bey’in eşi değerli iktisatçı Ayşe Buğra da, avukatı İlkan Koyuncu da biliyor.

‘DEMİRTAŞ ÇİFTİNE SORUN’

*Sosyal medyada Selahattin Demirtaş’ın 2016’da iktidar medyasından kendisine yapılan hücumlar üzerine söylediği bir sözün bağlamından koparılarak ‘Benim için söylenmiş’ gibi sunulması üzerine de birkaç şey yazmak isterim. Bu gerçekten çok çirkin bir operasyon. Dikkat ettim. Sosyal medyada Demirtaş’ın sözünü bağlamından çıkarıp kullanan yorumcuların hiçbiri Kürt değil. Bu videoyu yayanların hemen hepsi de Kürtlere karşı düşmanca tutumları olan, Demirtaş’a da ‘terörist’ diyen malum takım. Lütfen Selahattin Demirtaş’a ve eşi Başak Demirtaş’a ulaşın. Demirtaş çiftinin bu sözü benim için kullanma ihtimali var mıymış sorun bakalım.