Gazeteci Nuh Köklü öldürülüşünün 5. Yılında Kadıköy’de anıldı. Arkadaşları her yıl olduğu gibi bu yıl da olayın yaşandığı yerde mumlu ve sessiz anmalarını gerçekleştirip, bu nefret cinayetini kınadılar.
Anmaya Yeldeğirmeni (Rasimpaşa) Muhtarı Sultan Aksu, HDP Milletvekili Musa Piroğlu, CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş, Sol Parti’den Alper Taş, Gezi Direnişi günlerinde katledilen Berin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Nuh Köklü’nün arkadaşları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Nuh Köklü’nün arkadaşlarından Murad Mıhçı Nuh’un öldürüldüğü geceyi hatırlatarak, “Yeldeğirmeni’nde mi Caferağa’da mı kartopu oynayalım tartışması yapmıştık, keşke Caferağa’da yapalım diye ısrar etseydim” dedi. Bu mahallede 6-7 Eylül’de yaşanan acıların bir tekrarının Nuh’un öldürülmesiyle yaşatıldığını belirten Murad Mıhçı acıların ortaklaştırdığı insanların anmada bir araya geldiğini ifade etti.
Sol Parti’den Alper Taş, üniversite yıllarında Nuh’un ilk arkadaşlarından olduğunu, birlikte dönemin gençlik hareketi içinde mücadele ettiklerini, Nuh’un daha sonraki yıllarda gazetecilerin sendika ve hak mücadelesinde de rol aldığını anlattı.
CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş Türkiye’de nefret dilinin egemen olduğunu ve yaşanan cinayettin bu nefret suçu ile ilişkilisi olduğunu belirtti.
“NUH’U KATLEDEN DÖNEMİN İKTİDARININ KULLANDIĞI DİLDİR”
“Katliamlar ve linç girişimleri ne gaza gelmiş kitlelerin kötü niyetli eylemleri ne de nefret cinayetleri tek tek kişilerin kin dolu saldırısının ürünüdür” diyen HDP Milletvekili Musa Piroğlu “Bütün bu cinayetlerin ve katliamların arkasında toplumu bu hale getiren devlet politikalarının rolü vardır” diyerek şöyle devam etti:
“Nuh’un katledildiği dönemde dönemim başbakanı esnafları, bakkalları, fırıncıları, sokak eylemlerini durdurmak için rol almaya, görev almaya çağırmıştı. Biz bu görevin ne olduğunu Gezi’de Ali İsmail’in ve bu sokaklarda Nuh’un katledilmesinden biliyoruz. Ve şimdinin Cumhurbaşkanı şehirlerin güvenliğini güvenlik güçleri dışında sağlamanın yolları olması gerektiğini söyledi. Bu düşmanlık dilidir, düşmanlık hukukudur. Ve bu hukuk durdurulmadan, bu dil döndürülmeden, bu toplumun bir bütün olarak huzura kavuşma şansı yok. Nuh’u katleden bir tane meczup değildir, onu bu cinayete sevk eden, yani azmettiren esas olarak dönemin iktidarının kullandığı dildir. Ve şu andaki dil de bundan sonra yaşanacak olan cinayetlerin ve saldırıların temel sorumlusu olacaktır. Bu yüzden bu dilden erkenden vaz geçilmelidir.”
Daha sonra konuşan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, bu cinayetlerin bir daha yaşanmaması ve annelerin ağlamaması için sokaklarda kalmaya devam edeceklerini ifade etti.
