İstanbuLGBTİ+ Onur Haftası ve Yürüyüş Komitesi, etkinlik yasağına karşı İstanbul Valiliği'ne çağrıda bulundu.

Bu yıl 26 Haziran'da 30'uncusu yapılması planlanan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası etkinlikleri, Beyoğlu ve Kadıköy kaymakamlıkları tarafından yasaklandı.

Yasak kararına karşı İstanbuLGBTİ+ Onur Haftası ve Yürüyüş Komitesi'nden yapılan açıklamada, İstanbul Valiliği'ne yönelik "Halkın her kesiminin yaşam hakkını savunmak ve korumak dışında başka bir varoluş amacı olamayacak olan bu devlet kurumuna 24 Haziran Cuma 2022 saat 17:00’ye yani mesai saati bitimine kadar müddet veriyoruz" denildi ve dayanışma çağrısı yapıldı.

Açıklamada "Bir hafta boyunca örgütlenmesine ve yaygınlaştırılmasına göz yumdukları nefret söylemleri ve tehditler konusunda İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı harekete geçmeli ve engellemekle yükümlü oldukları nefret saikli eylemleri durdurmalıdır" denildi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

"Merhaba, biz İstanbuLGBTİ+ Onur Haftası

Bu, İstanbul Valiliği, Beyoğlu ve Kadıköy Kaymakamlığı, Süleyman Soylu ve 12. Cumhurbaşkanına açık mektubumuz ve talebimizdir.

Halkın her kesiminin yaşam hakkını savunmak ve korumak dışında başka bir varoluş amacı olamayacak olan bu devlet kurumuna 24 Haziran Cuma 2022 saat 17:00’ye yani mesai saati bitimine kadar müddet veriyoruz. Ama öncesinde son yıllarda ve özellikle son bir haftadır bizi engellemeye çalışan, tehditleriyle korkutmaya çalışanlara söyleyecek birkaç lafımız var.

Öncelikle bilmeniz gereken şey şu:

Sizlerin korku, nefret ve kendi gibi olmayan her varlığı yok etme güdüsüyle beslenen ideolojilerinizin aksine bizler herkes için eşit ve özgür yaşamın imkânından cesaret alıyoruz.

Sizin, sizi kollasın diye programladığınız devlet aygıtlarınız, üzerimizde kullanmaktan çekinmediğiniz silahlarınız, bir yandan nefret ve korku ile besleyerek size bağımlı kıldığınız ve üzerimize saldığınız kolluk güçleriniz, çeteleriniz var. Bizimse size ve sizlerin beslediği nefret ve linç kültürüne karşı her gün baş etmeyi öğrendiğimiz hayatlarımız, kurduğumuz dostluklarımız, gullümümüz ve dayanışmamız var.

Ancak aylarrrrdırrrrr devletin her ölçekteki temsiliyetinin de bizim varlığımız konusunda ileri geri yorum yapması üzerine, yaşadığımız ülkenin anayasasını, uzlaşılan toplumsal sözleşmeleri, bir arada olabilme kültürünün ihtiyaçlarını ve sorumluluklarını hatırlatmak zorunda hissediyoruz.

İstanbul Valiliği!

Onarıcı adalet ve toplumsal uzlaşının bizleri bir arada tutan kavramlar olduğunu bildiğimiz için size bu hatırlatmayı yapmak zorundayız. Gerici ve İslamo-faşist çetelerin yaptığı çağrının yasadışı, anayasada suç olan “halkı kin ve nefrete teşvik etmek” fiilinin aleni uygulaması olduğunun en az bizler kadar sizde farkındasınız. Sırf bizlerle baş edebilmek adına salınan bu çetelerin şiddet çağrılarına sessiz kalamazsınız. Bu çağrıya engel olmak, 26 Haziran Pazar günü bu grubun Taksim’de toplanmasını ve biz lubunyaları hedef almasını engellemek sizin göreviniz.

Buradan tüm Türkiye halklarının önünde ve nezdinde ilan ediyoruz:

Bir hafta boyunca örgütlenmesine ve yaygınlaştırılmasına göz yumdukları nefret söylemleri ve tehditler konusunda İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı harekete geçmeli ve engellemekle yükümlü oldukları nefret saikli eylemleri durdurmalıdır. Bir haftadır nefret suçlarının işlenmesine göz yumdunuz, tehdit ve kin içeren çağrıları görmezden geldiniz ancak artık harekete geçin ve görevinizi yerine getirin! Getiremiyorsanız da inin oradan!

Cuma mesai saati bitimine kadar, valilik tarafından yaşam, örgütlenme ve eylem haklarımızın korunacağı ve garanti altına alınacağı bir önlem ve düzenleme yapılmadığı takdirde sizlerin sahip olduğu yetkiyi kötüye kullanmanıza izin vermeyeceğimizi, Türkiye halklarına ilan ediyor, özgür ve eşit yaşamı savunan herkesi bizlerle dayanışmaya davet ediyoruz!"