Gezi davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan iş insanı Osman Kavala, “Hükümet AİHM’e (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi), ‘Ben seni oyalamak için dosyalar uydurdum. Seni aldattım. Şimdi de senin kararlarını tanımıyorum’ diyor aslında bu kararla. Maalesef sonuçta zararlı çıkan Türkiye’nin saygınlığı oluyor” dedi.

Gezi Parkı eylemlerini finanse ve organize etmekle suçlanan sanıkların yargılandığı davada iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmişti.

Davanın hakimlerinden Murat Bircan’ın 2018’deki genel seçimde AKP’den milletvekili aday adayı olduğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a övgüler sıraladığı ortaya çıkmıştı.

ANKA’nın aktardığına göre CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, Gezi davasında haklarında mahkumiyet kararı verilen ve Silivri Cezaevi’nde bulunan Kavala, Atalay, Kahraman, Altınay’ı ziyaret etti.

‘Benimle birlikte yedi saygın isme yapılan zulüm çok üzücü’

Ziyaretin ardından basın açıklaması yayınlayan Çakırözer tutukluların mesajlarını iletti:

Osman Kavala: Mahkemenin verdiği cezaya şaşırdım. Hiç suçum yok ama bu kadar yatırdıktan sonra bir ceza vermeden bırakmalarını beklemiyordum. Ama böylesine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına şaşırdım. Ama daha çok şaşırdığım husus benimle birlikte yedi saygın isme 18 yıl hapis cezası verilmesi. Bu isimlerin her biri yasalara hukuka bağlı, onlarca yıldır ülkemizin iyiliği için çalışan kişiler. Onlara da böyle bir zulüm yapılıyor olması çok üzücü.

Mahkemenin bu kararları aslında üyesi olduğumuz AİHM’e hakaret niteliğinde. Türkiye’nin AİHM’e ‘O dosyadan beraat etti’ dediği dosyadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldım. Hükümet AİHM’e, ‘Ben seni oyalamak için dosyalar uydurdum. Seni aldattım. Şimdi de senin kararlarını tanımıyorum’ diyor aslında bu kararla. Maalesef sonuçta zararlı çıkan Türkiye’nin saygınlığı oluyor.”

‘Tam bir deli saçması!’

Hakan Altınay: Bu tarafsız adil bir mahkemenin verdiği karar değil, tam bir deli saçması! Bu kararın bize, ailelerimize verdiği zarar belli. Hukukun, adaletin, vicdanların üzerinden buldozer gibi geçen bir karar. Ama bir de Türkiye’nin itibarına verdiği büyük hasar var. Batı’da Türkiye’nin dostu olan, hiçbir karşılık beklemeden Türkiye’nin olumlu imajı için çabalayan isimlerin her biri bu ve buna benzer adaletsiz uygulamalar nedeniyle artık Türkiye’ye sırt çevirmiş durumda.

Kimden bahsediyorum Marti Ahtisaari, Thorbjorn Jagland. İnsan en çok buna üzülüyor. Savcı benim o dönemde Avrupa Birliği’ne yazdığım mektubu delil koymuş. Ne demişiz biz : ‘Aman Gezi Direnişine karşı yaşanan bu olumsuzlukları bahane edip Türkiye’nin AB sürecini durdurmayın’ diyoruz. Bu sözler zor durumda bırakıyormuş Türkiye’yi. Şimdi iddia ediyorum hangisi daha çok zarar veriyor Türkiye’ye? Benim mektubum mu? Yoksa bizi mahkum eden bu adaletsiz yargı mı? Toplumun vicdanıyla bu kadar oynamamak lazım. Herkes herkesi sevmek zorunda değil ama herkes herkesin hakkına hukukuna saygı göstermek zorunda. Ülkede bir hukuk güvencesi olması şart.

‘Onurumuzla, gururumuzla Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz’

Tayfun Kahraman: Bizim şahsımızda topluma yaşatılan bu zulme karşı duracağız. Bizi tecrit koşullarında içeride tutmak isteseler de onurumuzla, gururumuzla Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz. Evimizi ziyaret ederek çok büyük dayanışma gösteren Kemal Kılıçdaoğlu’na ve bu haksızlığın karşısında susmayan tüm siyasetçilere teşekkür ediyoruz. Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu bize güçlü biçimde sahip çıkıyor. Teşekkür ediyoruz.

‘Bu memleket, giydirmek istedikleri bu deli gömleğine sığmaz’

Can Atalay: Bu kararlar susturmak korkutmak istedikleri Gezi ruhuna hiçbir şey yapamaz. Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız. Bu memleket, giydirmek istedikleri bu deli gömleğine sığmaz. Cumhuriyete sahip çıkacağız. Onu demokratikleştireceğiz. 100. Yılında demokratik cumhuriyet 84 milyon olarak hepimizin birbirine armağanı olacak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ve diğer liderlerin bu hukuksuzluğa karşı durmasından, Gezi’ye sahip çıkmasından mutluyuz.