Gezi davasında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan iş insanı Osman Kavala, "Tutukluluğumun devamı kararı verilen duruşmalardan sonra, adaletsizlik duygusu hissederdim. Pazartesi günü ise mide bulantısına benzer bir şeyler hissettim" ifadesini kullandı. Kavala, kararın Yargıtay’da bozulacağına inandığını dile getirmekle birlikte seçimlerden önce bozulacağına ihtimal vermediğini de sözlerine ekledi.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin (AK Bakanlar Komitesi), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle Türkiye için yaptırım prosedürünü başlatmasına yol açan Gezi davasında karar açıklanış,  1637 gündür tutuklu olan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın sadece hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK 312) suçlamasından, takdir inidirimi olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasına karar verilmişti.

Osman Kavala, halktv.com.tr'de Şirin Payzın'ın sorularına Silivri Cezaevi'nden avukatları aracılığıyla yazılı olarak yanıt verdi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET CEZASINI DUYDUĞUNUZDA İLK TEPKİNİZ NE OLDU. ŞİMDİ NE HİSSEDİYORSUNUZ?

"Her ne kadar yargılama sürecinin sonunda, hukuksuz tutukluluk süresini kapsayacak bir ceza verilmesini bekliyor idiysem de, bu kadarını beklemiyordum. Diğer arkadaşların da ağır cezalar alıp tutuklanmalarını beklemiyordum. Daha önceleri, tutukluluğumun devamı kararı verilen duruşmalardan sonra, adaletsizlik duygusu hissederdim. Pazartesi günü ise mide bulantısına benzer bir şeyler hissettim, sanırım kötülüğü, üzerinde örtü olmadan görmüş olmaktan."

AVUKATLARINIZ “OSMAN KAVALA’YA SORU BİLE SORMADI HAKİMLER” DEDİLER. SORULSAYDI MAHKEMEDE NE DİYECEKTİNİZ?

"Mahkeme, mahkeme olma işlevini yerine getirmedi. Ne tanıklar dinlendi, ne deliller tartışıldı ne de suçlananlara soru yöneltildi. Avukatlarımın “soru bile sorulmadı” demeleri bu duruma dikkat çekmek içindi. İlk Gezi davasına 30. Ağır Ceza Mahkemesi bakmıştı, o heyet dosyalara hakimdi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin iddianamenin ekindeki evrakları, önceki davada yapılan savunmaları doğru dürüst incelemeden karar vermiş olduğu kanaatindeyim."

HAKİMLER HEYETİNDE YER ALAN BİR HAKİM AKP ÜYESİ, EŞİ DE FETÖ İTİRAFÇISI ÇIKTI. NE DİYECEKSİNİZ?

"Bir yargı mensubunun böyle bir duruma düşmesi acı verici. Ancak, itirafçılık meselesi olmasaydı da kısa süre önce aktif parti üyesi olan bir yargıcın, partisinin başkanının, liderinin taraf olduğu bir davada görev alması etik değil. Böyle birisinin suçlularla suç sayılan eylemler arasında bağın delillerle değil teorilerle kurulmaya çalışıldığı bir siyasi davada ağır cezalara imza atması tabloyu oldukça vahim hale getiriyor. Öğrendiğime göre heyet başkanı da Enis Berberoğlu ile ilgili AYM kararını yerine getirmeyen heyette bulunuyormuş."