HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Başından bu yana tuzakların farkındayız. 14 Mayıs seçimlerinde halkımızın sandığa yansıyacak tarihi iradesini riske etme hakkımız yoktu. Yeni bir dönem başlarken bu büyük dönüşüm gücünü mutlaka parlamentoya taşımamız gerekiyordu" dedi. Sancar, 30 Mart'ta seçim bildirgelerini açıklayacaklarını duyurdu. 

Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. Sancar, "Sorunlarımızın çözüm yolu demokratik siyasettir. Parlamentonun önümüzdeki dönemde hayati bir önem taşıyacağını görüyoruz. Bu ülkenin siyasal ve toplumsal gerçekliğine ters olan tekçi, merkeziyetçi sistemin bir daha geri dönülmemek üzere terk edilmesi ve yerine katılımcı, güçlü demokrasinin kurulması, cumhuriyeti demokrasiyle buluşturmak için şarttır" değerlendirmesini yaptı. 

"AKP- MHP İKTİDARINDAN BU ÜLKENİN KURTULACAĞI TARİHİ ANA SAYILI GÜNLER KALDI"

Sancar’ın konuşmasından başlıklar şöyle:

“Halka yoksulluğu, sefaleti reva gören AKP- MHP iktidarından bu ülkenin kurtulacağı tarihi ana sayılı günler kaldı.  Büyük bir değişimin arifesindeyiz. Kendi menfaatinden ve koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyen, halkı büyük buhranla, depremin yıkımı ve enkazıyla baş başa bırakan AKP-MHP saltanatının son bulacağı aydınlık günler için geri sayım başladı.

"TARİHİMİZİN EN KARANLIK, EN TEHLİKELİ İTTİFAKI OLUŞMUŞ DURUMDA"

Bu iktidar bloğu varlığını devam ettirmek için her yola başvuruyor, tarihimizin en karanlık, en tehlikeli ittifakı oluşmuş durumda. Bu ittifaka karşı tüm demokrasi güçlerinin birlikteliği ve ortak iradesi her zamankinden daha hayati önemdedir. Hiç kimse bu sorumluluğu bir an bile aklından çıkarmamalıdır. Bu karanlık tehlikeli ittifakı durdurmak için hep birlikte ortak mücadele ve ortak irade göstermenin zamanıdır, bu tarihi anda hata yapanın tarih önünde de halkların vicdanında da affedilmesi mümkün olmayacaktır.

"30 MART’TA BÜYÜK BİR BULUŞMAYLA SEÇİM BİLDİRGEMİZİ AÇIKLAYACAĞIZ"

Seçim bildirgemiz son aşamasına gelmiş durumda. 30 Mart’ta büyük bir buluşmayla seçim bildirgemizi açıklayacağız. Açıklayacağımız bildirge Türkiye’nin demokratik çözüm programı olacaktır. Seçim sürecinde tam kadro sahada olacağız. Partimizden aday olmak için her kesimden yoğun bir ilgi var. Bu bizi gururlandırıyor. Umut HDP’dir, umut kurduğumuz ittifaklardadır. HDP ve ittifakları altındaki bu büyük buluşma Türkiye’ye ve demokrasiye büyük kazandıracaktır. HDP’nin önünü kesmeye yönelik kumpas ve davalar hâlâ devam ediyor. Her türlü oyunu oynamaya da devam edeceklerini biliyoruz. Böyle bir dönemde bile hiç geri durmayacakları kumpasların hepsini boşa çıkaracağız. Bugüne kadar ne yaptılarsa hepsine karşı direndik, yol bulduk.

"14 MAYIS SEÇİMLERİNDE HALKIMIZIN SANDIĞA YANSIYACAK TARİHİ İRADESİNİ RİSKE ETME HAKKIMIZ YOKTU"

Başından bu yana tuzakların farkındayız. 14 Mayıs seçimlerinde halkımızın sandığa yansıyacak tarihi iradesini riske etme hakkımız yoktu. Yeni bir dönem başlarken bu büyük dönüşüm gücünü mutlaka parlamentoya taşımamız gerekiyordu.

Kapatma davası devam ederken başvurular yaptık. Bu davanın seçimden sonraya bırakılmasını meşru, siyasal ve hukuksal gerekçelerle talep ettik. AYM, 24 aydır süren davada bir ay daha beklememe kararını verdi. Biz bunun ne anlama geldiğinin elbette farkındayız.

"BU TUZAĞI VE RİSKİ GÖREREK KARARLARIMIZI ALDIK VE SEÇİMLERE YEŞİL SOL PARTİ İLE GİRMEYİ KARARLAŞTIRDIK"

Bu planın neyi hedeflediğini elbette biliyoruz Bu tuzağı ve riski görerek kararlarımızı aldık ve seçimlere Yeşil Sol Parti ile girmeyi kararlaştırdık. Onlar akıllarınca tuzaklar oluştururken bizler aklın, inancın ve kararlılığın ışığında yürüdük.

"DEĞİŞİMİN ADRESİ BU SEÇİMLERDE YEŞİL SOL’DUR"

Bu iktidara en büyük dersi sandıkta vereceğiz. Biz onların hileleriyle de her türlü kumpasıyla baş etmeyi öğrendik, işte bu da onlara büyük dert olsun. Yeşil Sol Parti, HDP’nin bileşeni partilerimizden biridir. 14 Mayıs seçimlerindeki adresimizdir. Yolumuz üçüncü yoldur. Yolumuz yeşilin ve solun yoludur. Değişimin adresi bu seçimlerde Yeşil Sol’dur.

"TARİHSEL SORUMLUĞUMUZUN GEREĞİ OLARAK ADAY ÇIKARMAMA YÖNÜNDE KARAR ALDIK VE AÇIKLADIK"

Geçtiğimiz hafta Emek ve Özgürlük İttifakı olarak cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili içinde bulunduğumuz siyasal ve toplumsal şartları gözeterek tarihsel sorumluğumuzun gereği olarak aday çıkarmama yönünde karar aldık ve açıkladık.

27 Eylül 2021’deki tutum belgemiz bizim adeta kutup yıldızımızdır. Bu yıldızı bakarak demokratik tutum ve ilkelerde ortaklaşma suretiyle, diyalog yoluyla mutabakattan yana olduğumuzu her defasında ifade ettik. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken Türkiye’yi güçlü demokrasiyle, büyük barışla buluşturmak, hak temelli toplumsal sözleşmeye bağlı yeni bir anayasa dönemi başlatmak, eşit yurttaşlığı barışı, özgürlükleri ve adaleti bu topraklarda hâkim kılmak stratejik hedefimizdir. Bu stratejik hedefin somut ifadesi bu iktidarı göndermek ve bu düzeni değiştirmektir.

"ÜÇÜNCÜ YOLUN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN ÖNCE BU İKTİDARI GÖNDERECEĞİZ"

Üçüncü yolun önünü açmak için önce bu iktidarı göndereceğiz. Bu düzenin değişimini sağlayacak büyük birlikteliği kuracağız. Türkiye’nin her alanda önünü tıkayan, gelişmesini engelleyen Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunlar karşısında diyaloga, çözüme odaklı yeni bir siyasal kültürün oluşturulması gerekiyor. Yeni bir dil olmadan, yeni bir dünya kurulamaz.

"RET VE İNKÂR DEĞİL TANIMA VE ÇÖZÜM, ŞİARIMIZ BUDUR"

Ret ve inkâr değil tanıma ve çözüm, şiarımız budur. Baskı, zulüm değil; katılım, özgürlük, eşitlik istiyoruz. Güçlü demokrasi istiyoruz. Cumhuriyeti demokrasiyle buluşturmaktır hedefimiz.
Demokratik cumhuriyeti gerçek anlamda inşa etmektir amacımız. İşte yolumuz bu yoldur. Kavga, kutuplaşma, çatışma, ayrıştırma, nefret ve düşmanlık iklimi değil, barışa dayanan, eşitliği, özgürlüğü, adaleti esas alan yeni bir anlayışla ortak akıl ve katılımcı demokrasi diyoruz. Bu söylediklerimiz Türkiye’nin temel ihtiyaçlarıdır. Toplumun büyük çoğunluğunun arzudur, özlemidir, beklentisidir. Çözümün yol haritasıdır.

"SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜM YOLU DEMOKRATİK SİYASETTİR"

Sorunlarımızın çözüm yolu demokratik siyasettir. Parlamentonun önümüzdeki dönemde hayati bir önem taşıyacağını görüyoruz. Bu ülkenin siyasal ve toplumsal gerçekliğine ters olan tekçi, merkeziyetçi sistemin bir daha geri dönülmemek üzere terk edilmesi ve yerine katılımcı, güçlü demokrasinin kurulması, cumhuriyeti demokrasiyle buluşturmak için şarttır.

Bu nedenle parlamento seçimlerine önem veriyoruz. Geniş, güçlü temsil kabiliyetini parlamentoda oluşturmak zorundayız. 8 Martların, Newrozların, 1 Mayısların meydanlardaki siyasal ve toplumsal gücünü 14 Mayıs seçimlerinde parlamentoda en büyük sayısal ve siyasal güce dönüştürmek görevimizdir.

"BU MECLİS’İ FARKLILIKLARIN DEMOKRATİK BİRLİĞİNE DAYALI BİR ORTAMA ÇEVİRECEĞİZ"

Bu Meclis’i farklılıkların demokratik birliğine dayalı bir ortama çevireceğiz. Demokratik cumhuriyetin teminatı da buna giden yolun açılmasının güvencesi de bizler olacağız. Değişimin yolunu açacağız.
Karanlığın dibi mi aydınlık günler mi? Aydınlık günler bizlerle gelecektir, herkes inansın buna. Sandığa atacağınız her oy geleceğinizin teminatını oluşturacak fikriyata verilecek oy olacaktır.
Zulme karşı buradayız, birlikte değiştireceğiz, yeniden inşa için buradayız birlikte değiştireceğiz. Zalimlere kaybettirecek, mazlumlara kazandıracağız."