Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında seçime giren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin (Yeşil Sol Parti) Urfa'dan aday gösterdiği Ferit Şenyaşar, seçim sürecine ve AK Parti'nin Urfa adayı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a yönelik açıklamalarda bulundu.

‘HAYATIMIZ ALT ÜST OLDU’

Mezopotamya Ajansı'ndan Ömer Akın'a konuşan Şenyaşar, 7 kardeşli ailesinden üniversite okuyan tek kişi olduğunu belirterek Şenyaşar, İnönü Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra Urfa'da 8 yıl boyunca ücretli öğretmenlik yaptığını söyledi.

Ailesinin maruz kaldığı katliamdan önce mütevazi bir yaşamları olduğunu kaydeden Şenyaşar, yaşadıklarından sonra her şeyi kenara bırakarak adalet mücadelesine başladığını anlattı.

AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve yakın korumalarının 2018 yılında işyerlerine ayak basmasıyla hayatlarının altüst olduğunu ifade eden Şenyaşar, “Önce iş yerimizde kardeşlerime saldırı oldu. Ardından Suruç Devlet Hastanesi’nde saldırılar devam ederek ailemizden 3 kişi katledildi. Ailemize yönelik gerçekleşen katliamın kamera görüntüleri var. Kardeşimin işyerinde meşru müdafaa için yaptığı fiiller olmasına rağmen kardeşim tutuklanırken, diğer taraftan 3 insanımızı katledenlerle ilgili bir işlem başlatılmadı” dedi.

‘ADALET MÜCADELESİNE BAŞLADIK’

Ailesine yönelik gerçekleşen katliamdan önce de birçok katliamın yaşandığını ve bunları takip ettiklerini kaydeden Şenyaşar, “Bu olay başımıza geldikten sonra bu adaletsizliği ve hukuksuzluğu kaldıramazdık. Evimizde oturup normal yaşantımıza devam edemezdik. Bunun için ilk önce hukukun işletilmesi için Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüştük. Defalarca görüşme talebimiz reddedildi ama ısrarlı tavrımız sonucunda görüşme gerçekleştirebildik. Görüşmede savcı açık bir şekilde, ‘Davanın siyasi bir boyutu var. Fazla üzerimize gelmeyin. Biz bir şey yapamayız. Siz sabredin. Zamanı gelince biz gereğini yapacağız’ diyerek üzerlerinde siyasi bir baskının olduğunu itiraf etti. Bu işin peşini bırakmadık. En sonunda uzun soluklu olan adalet mücadelemize başladık” diye konuştu.

‘İKTİDAR, YANDAŞLARINA KORUMA ZIRHI VERİYOR’

Urfa Adliyesi önünde başlattıkları adalet mücadelesinden önce Ankara’ya gittiklerini ve 12 gün boyunca ilgili kurumlarla görüşmeye çalıştıklarını söyleyen Şenyaşar, şöyle devam etti:

“Fakat bu kurumların kapıları bizlere açılmadı. Bizde son çare olarak Urfa Adliyesi’ne geldik ve Başsavcı ile görüşmek istedik. Bu görüşme talebimizde reddedilince adliye önünde ‘Adalet Nöbeti’ne başladık. Bu katliamla birlikte yaşanan adaletsizlik sonucunda Türkiye’de adaletsizliğe uğrayan diğer ailelerle de görüştük. Bütün ailelerin ortak noktası katliamları yapanların iktidar partisine endekslenmiş birileri olduğunu gördük. Katliam yapan kişiler iktidara yakın olduğu için mevcut iktidar tarafından da korunuyor. İktidara yakınlık yargıyı ve emniyeti etkisiz hale getiriyor. Yargı ve emniyet görevini bağımsız olarak yerine getirmiyor. Eğer bir savcı bu faillere bir işlem yaparsa, ‘yarın bizde farklı yere sürgün edilebiliriz ya da görevimiz elimizden alınabilir’ diye korkularını itiraf ediyor. Herkes bu psikolojik tehdidin farkındadır. O yüzden aşikar olan katliam davalarında bile hukuk, yargı işlemiyor. Bizim katliamı yapan bir milletvekilidir ama bu milletvekilini koruyan bir zihniyet var Türkiye’de. Bu zihniyet iktidardan destek alarak korunuyor. İktidar, kendi gücünü korumak için yanında bulunan ve kendisiyle hareket eden insanları bütün hukuksuzluklara rağmen koruyarak onlara koruma zırhı veriyor”

‘SADECE ŞENYAŞAR’IN DEĞİL MİLYONLARIN SESİ OLACAĞIZ’

Mücadeleye başlarken iki talepleri olduğunu ve bunlardan birinin seslerini duyurmak, diğerinin ise yargının üzerine düşeni yapmasını sağlamak olduğunu ifade eden Şenyaşar, “Adalet Nöbetimiz süresince birinci hedefimize ulaştık. Sesimizi bütün Türkiye ve dünyaya duyurduk. Duyarlı olan herkes mücadelemize sahip çıktı. Fakat hukukun işletilmesi konusunda ne yapıp ettiysek, bir türlü işletemedik. Adalet mücadelemizi belli bir seviyeye getirdik, fakat bu mücadeleyi daha da büyütmek, yargının daha hızlı ve etkin işlemesini sağlamak için mücadelemizi meclise taşıyoruz. Adaletsizliğe uğrayan milyonların sesi olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu mücadelemizi daha da büyütmek, bizim gibi mağdur olan herkesin sesi olmak için bu mücadelemizi meclise de taşıma gereği duyduk. Meclise gittiğimiz zaman ana gündemimiz adalet mücadelesi olacak. Sadece Şenyaşar ailesinin sesi olmayacağız. Zulme uğrayan, adaletsizliğe uğrayan milyonların sesi olarak mecliste olacağız. Yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi için örgütlü bir mücadele yürüteceğiz” şeklinde konuştu.

‘URFA HALKI, CEVAP VERECEKTİR’

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın AK Parti listelerinden Urfa’da aday gösterilmesini değerlendiren Şenyaşar, şunları söyledi:

“Türkiye’nin her yerinde birçok adaletsizlik var. Bu adaletsizliklerden bir tanesi de Urfa Adliyesi önündedir. Yaşanan adaletsizliklerin en sorumlusu da adalet bakanıdır. Bütün bu adaletsizlikleri görmeyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ gelip Urfa’dan milletvekili adayı oluyor. Bu bize gösteriyor ki, eğer onlar seçilirse bu adaletsizlikleri daha da büyütüp devam ettirecekler. Urfa halkı tüm bunları görüyor ve takip ediyor. Şu an mücadelemiz Nemrut ile Hz. İbrahim’in mücadelesine dönmüştür. Nemrut'u temsil eden Adalet Bakanı'dır. İnanıyoruz ki Urfa halkı 14 Mayıs’ta bu adaletsizliğe sebep olan ve bu adaletsizliği görmezden gelen iktidar partisine gerekli cevabı verecektir."