EMEK PARTİSİ: İŞ CİNAYETİ DÜZENİNE, KAPİTALİST DÜZENE KARŞI BİRLEŞELİM

Emek Partisi AKP’li yılların işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin dibe vurduğu ve fakat buna karşılık patronların kar oranlarının katladığı yıllar olduğunu belirterek 20 yılda yaşanan iş cinayetlerinde 30 bin işçi ve emekçi can verdiğini hatırlattı.

Soma'da “hadi hadi” baskısıyla kurulan çalışma düzeni sonucu 301 madencinin yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada katliamın üstünün örtülmesine ve verilen cezalara tepki gösterildi: Açıklama şöyle sürdü:

"Ülkenin kalkınmasını patronların ve kapitalist sömürünün kalkınmasına indirgeyen AKP hükümetleri, adaletin terazisini de patronlar lehine büktü. Soma katliamının sanıklarına ödül gibi “cezalar” verildi. Katliamın üzeri örtülmeye çalışıldı. Madencilere “şehit” dendi ama madenci ailelerinin adalet mücadelesi zor yoluyla sindirilmeye çalışıldı. Soma’da patronların bekası için yanıp tutuşan iktidar, bu kez madencilerin haklarını savunan avukatlara yöneldi. ‘Savunma çökertilirse Soma davasında zafer elde edilir’ taktiği devreye kondu. Sırasıyla madenci avukatları Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay cezaevlerine gönderildi. Gezi davası sanıklarından Av. Can Atalay’a haksız, hukuksuz, dayanıksız şekilde 18 yıl hapis cezası verildi. Soma ile birlikte Gezi’de hak arayanlara gözdağı verilmek istendi. AKP ve hizmetinde koştuğu sermaye düzeni, aynı zamanda bir iş cinayetleri mekanizması yarattı. Bu nedenle Soma aynı zamanda Ermenek’tir, Sakarya’da havai fişek fabrikasında yaşanan patlamadır, en son Tuzla’da üç işçinin can verdiği iş cinayetidir. Soma’nın hesabını sormak iş cinayetleri düzeninin son bulması için önemlidir. İşçi sınıfı ve sendikalar iş cinayeti düzenine, bu kapitalist düzene karşı birleşmelidir. Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek! Soma’yı unutma unutturma! Soma’yı savunan avukatlara özgürlük!"

HDP: UNUTMADIK, UNUTTURULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, Soma Katliamı’nın 8’inci yıldönümüne dair yazılı açıklama yaptı.

Türkiye’de her gün emekçiler, hem sermayenin aşırı kâr hırsı, hem de iktidarlarca alınmayan önlemler nedeniyle iş cinayetlerinde hayatlarını kaybettiğinin vurgulandığı açıklamada, “Hiçbir denetimin söz konusu olmadığı iş yerleri ve iktidarın yarattığı cezasızlık politikalarından faydalanan işverenlerin sorumsuzlukları, hemen her gün işçi katliamlarının yaşanmasına neden olmaktadır” denildi. Soma Katliamı başta olmak üzere işçi katliamlarının ‘kader’ ya da ‘fıtrat’ olmadığını belirten HDP, "Bu katliamlar, taşeronlaştırma, özelleştirme, örgütsüzleştirme, rödovans, sendikasızlaştırma, insanlık dışı çalışma sistemi ve kamu madenciliğinin yok edilmesi gibi politikaların sonucunda gerçekleşmiştir, gerçekleşmeye devam etmektedir. Soma Katliamı’nı asla unutmadık, unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Soma Katliamı’nın sekizinci yıl dönümünde kaybettiğimiz 301 madenci canımızı tekrar saygıyla anıyoruz. İşçi katliamlarının yaşanmaması için çalışma koşullarının düzeltilmesi ve can güvenliğinin en birincil hak olduğu, iş ve işçi güvenliğinin eksiksiz olarak sağlandığı günlere kavuşmak için hep birlikte mücadeleyi yükseltiyoruz.”

TKH: HESAP KAPANMADI, "MAHŞERE" KALMADI

Türkiye Komünist Hareketi (THK) de açıklasında Soma katliamında yaşamını yitiren 301 madencinin ailelerinin sürdürdüğü adalet mücadelesinin AKP iktidarı eliyle üstünün kapatıldığını belirterek Yargıtay'ın kararlarını bozduran, mahkeme heyetini değiştiren, olayı "cezasız" hale dönüştüren AKP yargısı, patronları koruyup, emekçileri ve ailelerini cezalandırdı. Her bir emekçinin hayatı için sekiz dakika ceza ödenmesini hükmeden mahkeme, tazminatların ödenmesi için de ayak sürumeye devam ediyor. Bugün hala Somali madencilerin adalet arayışı sürmekte. 301 madencinin hesabını kapatan iktidar ve patronlar bilsin ki; bu hesap kapanmadı, "mahşere" kalmadı!" dedi.

TKP: SUÇA BULANMIŞ BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ

Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından yapılan açıklamada da "İşçi düşmanı bu düzenin yıkmak için mücadeleye çağrı yapılan ve 'Madencinin mezarda değil iktidarda olduğu, işçiler için eşit, özgür ve yaşanası bir düzen kuracağız" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Soma’da olanlar bu düzenin tepeden tırnağa işçi düşmanı olduğunun kanıtıdır. Dönemin Başbakanı Erdoğan, yaşanan katliamı “madencinin fıtratı” olarak tanımladı. Yardımcıları, tepki gösteren madencileri tekmeledi. Yıllar süren davaların ardından tutuklu kimse kalmadı. Dönemin başbakanı şimdi Cumhurbaşkanı. O gün Soma sokaklarında madencileri tekmeleyen müsteşar bugün yurtdışı ataşesi. Maden ocağının sahibi patronlar ise ellerini kollarını sallaya sallaya aramızda dolaşıyor. İş cinayetlerinde her gün en az dört işçi yaşamını yitiriyorsa, işçilerin yaşamları güvence altına alınmıyor, patronlar işledikleri cinayetlerin hesabını vermiyorsa sorumlu bu düzendir. Sorumlu bu düzende her zaman kazanan patronlardır. Bu düzen işçileri öldürüyor. Soma’da olanlar bu düzenin iktidarıyla, bürokrasisiyle, adalet sistemiyle, her şeyiyle patronları koruduğunu gösterdi. Suça bulanmış bu düzeni değiştireceğiz. Madencinin mezarda değil iktidarda olduğu, işçiler için eşit, özgür ve yaşanası bir düzen kuracağız.

Kaynak: Evrensel