Bir mesel anlatayım size. Vakti zamanında bir belediye başkanı kamuoyunda sevilmeyen ve problemli birini belediyeye işe almış. Bir toplantıda "Ya başkan bu personel seni yorar neden işe aldın?" diye sormuşlar. O da avuçlarını ovuşturarak şöyle demiş: "Şimdi bu köpek her gün bana havlıyordu, aileme havlıyordu. Ben bu köpeğin önüne bir kemik attım ve kendi kapıma bağladım, şimdi kime istersem ona havlıyor, kötü mü ettim?".
Bu mesel Türkiye yerel yönetimlerinin ve siyasetinin halini gösterir.
Erdoğan'ın diş bilediği düşman bellediği en önemli insanlardan biridir Süleyman Soylu. Sebeplerini üç başlıkta toplayabiliriz.
Birinci sebep; Erdoğan'a iradesini teslim etmeyerek, Devlet Bahçeli'nin arkasına sığınmıştır. Bahçeli’den aldığı güçle aleni Erdoğan'ının bahçesinde (verdiği görevde) posta koymuştur. Soylu'nun istifasından ziyade daha sonraki sosyal medya tiyatrosu Erdoğan'a bir güç gösterisiydi. Bu tip partner kategorisi Erdoğan'ın ölümcül düşmanlıkta intikam alacağı kategoridir. Bu kategoriye “FETÖ” grubunu koyabiliriz.
İkinci sebep; Süleyman Soylu televizyona çıkıp aleni Erdoğan'ı tehdit etmiştir. Üstelik Erdoğan'ın gerçekten çok korktuğu bir mesele üzerinden yani bakan çocuklarına çekilen operasyon üzerinden. Aynı programda Süleyman Soylu, Erdoğan'ın fili pozisyonunda olan (satranç oyununa gönderme yapıyorum), bazen ileri atılan ve yol açan, kavga başlatan, ayak işleri yapan pozisyonunda konumlanan "mafyadan ayda on bin dolar alan" ve kamuoyunca Metin Külünk olduğuna inanılan adamının kellesini istedi. Erdoğan vermedi, vermedi ama buna kamuoyunda oluşan ciddi baskıyı göğüslemek zorunda kaldı.
Üçüncü sebep ise, Süleyman Soylu'nun mafya ile katmerli ilişkisi, ayrıca kirli yollardan oluşan sermaye birikimi. Yanlış anlamayın, Erdoğan bu işlere karşı değil, karşı olduğu nokta bu işlerin onun kontrolünde yapılmayışı, pay almayışı ve meselenin ifşa edilmesi. Mafya lideri Sedat Peker bu konuda çok ayrıntılı ifşaatlarda bulunmuştu.
Bu üç sebepten ötürü Süleyman Soylu bir gün dahi o koltukta tutulmaz. Ayrıca yarın göreceksiniz Erdoğan şartları lehine değiştirdiğinde çok beter intikam alacaktır Soylu’dan. Süleyman Soylu terör örgütü kurma ve yönetmeden on yıllarca içeride yatarsa asla şaşırmayın. Az hafızanızı tazeleyin yeter. Hangi tip partnerine neler yapmış Erdoğan, kısa bir tarih için hafızanızı tazeleseniz yeter.
Süleyman Soylu bunu hepimizden iyi biliyor. Devlet Bahçeli desteği çekerse başına neler neler geleceğini biliyor, öngörüyor. Erdoğan ile yeniden bir ilişki kurmanın derdinde. Bence olay şöyle olmuştur. Dolaylı ya da direk olarak denmiş ki Soylu'ya "Al sana fırsat. Yık Ekrem İmamoğlu'nu, sonranı garantile. Elde ettiğin finansa da karışmayacağız. Yoluna devam edersin. Yoksa sen daha iyi bilirsin."
Soylu bunun üzerine makul ya da makul olmayan her yol ile İstanbul belediye başkanını hedef gösteren açıklamalara başlamıştır. Bu daha başlangıç. Heybeden neler neler uydurulabilir. Emin olun şimdi bir ekip Beylikdüzü belediye başkanlığı dönemini yeniden didik didik inceliyordur. Olmadı, Doğu ve Güneydoğu gezileri, olmadı oldurulur. Bu ülkede önce suçlanırsın iddianame ise sonradan nasılsa gelir. Delil falan bulunamazsa gizli tanık uydurulur. Dolayısıyla İstanbul belediyesine açılan soruşturma bir tiyatrodur. Bu tiyatro ise Süleyman Soylu’nun kurtuluş biletidir.
