Sanki kendileri Huri Melek. Kimi yeni nesil yetiştirmekten bahsediyor, kimi örften adetten bahsediyor, kimi üç yapın diyor, kimi üç yetmez beş diyor, kimi soydan soptan bahsediyor, kimi nesil diyor, kimi malzemeden kısıyor kimi malzememiz bozuldu diyor.

Şu AKP’lilere dikkat edin. İcraatlarından çok icraatlarını anlatırken öne sürdükleri mazeretler çok daha ilginç geliyor insana. Birçoğu deyim yerindeyse insan beynini aşağılıyor. Hatta kimi zaman yok sayıyor.

Pek icraattan sayılmaz ama kabinenin aynı zamanda İngiliz pasaportu taşıyan üyesi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, henüz Devlet Bakanıyken sanki Türkiye’nin lobiden sorumlu devlet bakanıymış gibi İngiliz vatandaşlığından çıkmamak için “İngiliz vatandaşlığından çıkması durumunda, Türkiye’nin lobi faaliyetlerinin aksayacağı” gibi ilginç bir mazerette bulunmuştu.

Yine Başbakan Erdoğan bir zamanlar çok tartışılan “Dindar nesil yetiştiriyoruz” sözlerini sanki İmam Hatip dışındaki okullar tinerci ve isyankâr nesil yetiştiriyormuş gibi “Bu gençlik, tinerci mi olsun? İsyankâr bir nesil mi olsun” diye açıklamada bulunmuştu. 

İşte şimdi de buna benzer bir örneği AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, partisinin Ankara il siyaset akademisinin açılışında söylemiş. Bakan Şahin açılış dersinde yaptığı konuşmada “İçinde bulunduğumuz ders yılından itibaren seçmeli de olsa okullarımıza Kuran-ı Kerim dersini koyduk. Çünkü sizler de herhalde farkındasınız, insan malzememiz bozuldu. Annesini, babasını öldürebilen evlatların varlığı hepimizin vicdanını kanatmıyor mu?” demiş.

Eskiler böylesi durumlara “Al sana bir kaya nereye dayarsan daya” derlermiş. Her fırsatta “Onlar bizim atalarımız” dedikleri Osmanlı Padişahları sanki hiç Kuran okumamışlar gibi ve taht için kardeşin kardeşi, yeğenin dayıyı öldürttüğü bilinmiyormuş gibi bir de malzemenin bozulduğundan bahsediyorlar. Söz konusu bozulan Osmanlıdan kalma insan malzemesiyse eğer, Osman Bey dayısı Dündar beyi, 1. Murat oğlu Savcı bey ile kardeşleri Halil ve İbrahim’i, 1. Beyazıt kardeşi Yakub’u, yere göğe sığdırılamayan Kanuni Sultan Süleyman ise 2 oğlu ve torunlarını öldürttürmüşlerdir. 

Yok, bozulan insan malzemesinden kasıt Cumhuriyet dönemine ait malzeme ise eğer burada da malzeme çok sağlam değildir. O halde sormak gerekir şimdi, Kubilay’ın kafasını kesip sokak sokak gezdirenler hiç mi Kuran okumamışlardı diye. Dersim’de insanların kanını oluk oluk Munzur’a akıtanlar hayatları boyunca hiç mi Kuran’ı Kerim okumamışlardı? Denizleri idama gönderenler, gencecik insanları işkencede katledenler Kuranı Kerim okumamışlar mıydı hiç? Maraş’ı kana bulayanlar, Sivas’ta insanları diri diri yakanlar Kuranı Kerim okumamışlar mıydı hiç?

Oysa hepimiz biliyoruz ki her konuşmasında Kuran-ı Kerimden alıntılar yapan Kenan Evrendir 17 yaşında Erdal Eren’i idama gönderen ve malzemesi bozuk olan. Sivas katliamı sanıklarının avukatlığını yapıp meclise giren insanlardır malzemesi bozuk olan. Evet, ortada bir malzeme bozukluğu vardır lakin bunun evveliyatı da vardır. Kaldı ki söz konusu bozukluk Kuran’ı Kerimi okuyup okumamakla ilintili de değildir. İnsan hak ve özgürlüklerinden anlamayanlar okuduklarından hiç anlamazlar.