Son yılların en popüler deyimiyle konuşalım. ”Zamanın ruhu” artık savaştır. Türkiye 100 milyar dolara çıkardığı ihracatına Soros’u haklı çıkarırcasına “ordusunu” da ekleyebilir.

 

Ne de olsa zamanın ruhunun yanında bir diğer popüler deyim de kazan-kazan.

 

Özetle savaşa adım adım yaklaşıyoruz. Dışişleri Bakanlığı’nın soğuk odalarında kültürel, siyasi, coğrafi yakınlık üzerine şekillendirilen stratejik derinlik hesapları artık Savunma Bakanlığı’nın, Genelkurmay Başkanlığı’nın gece boyu ışıkları yanan odalarında stratejik savaş üzerine kurgulanıyor.

 

Amerika’nın yanında Irak fırsatını kaçırmış görünen iktidar Amerika’nın önünde Suriye’den acısını çıkararak bölgeye neo-Osmanlıcı politikaların başlangıcını yapabilir.

 

Başbakan hazır “yolumuz Yavuz Sultan Selim’in yoludur” demişken aslında tam da Suriye’ye sefer yapmanın vaktidir.

 

Mercidabık, Ridaniye derken Egemen Bağış’ın dediği gibi “birkaç saat içinde Suriye yok edilir” ganimeti de “Aleviler tabuta, Hristyanlar Beyrut’a” diyen Özgür Suriye Ordusu’nun iktidarı olur.

 

Cennet vaadiyle Suriye’de cihada koşanlar Başbakan’la ”Emevi Cami’nde buluşup namaza” durabilirler.

 

Suudilerin petrol parası, İsrail’in aklı, Amerika’nın yeniden yapılanma bütçeleri ve Türkiye’nin toprağa düşecek Mehmetleriyle yeni bir sürecin başlangıcı yapılabilir.

 

Ama heyhat Yavuz Sultan Selim’in yolunu seçen Başbakan’ın, Kemal Alemdaroğlu’na(hatırlayınız zat-ı muhteremde Atina’yı birkaç saate ve 135 bin ölüyle almaktan söz ediyordu) dönüşen Egemen Bağış’ın da unuttuğu bir şey var.

 

Suriye artık sadece Suriye değildir. Davutoğlu’na Ortadoğu üzerine bir ömür boyu yetecek kadar ders verecek deneyimi olan Kissinger’in dediği gibi “Ortadoğu’da Suriye’siz barış Mısır’sız savaş olmaz.”

 

Suriye sadece Suriye’nin karar verip, sadece ABD’nin direktifleriyle, sadece Türkiye’nin savaşla dönüştüreceği bir ülke değil artık. Uluslararası güç merkezlerinin yeniden kurgulandığı soğuk savaş stratejilerinin yeniden devreye girdiği bir ülkedir Suriye.

 

Birilerinin Egemen Bağış’ı uyarması gerekiyor. Türkiye’nin Suriye’ye olası bir müdahalesi Bakan’ın dediği gibi birkaç saatte başarıya ulaşacak kadar basit bir şey olsa bile çıkması öyle kolay olabilecek basitlikte değil.

 

Çünkü Suriye artık Rusya’dır. Çin’dir. İran’dır. Venezüella’dır. Kuzey Kore’dir. Kısacası Suriye savaşa girecek bir Türkiye için Amerika’nın Afganistan’ıdır.

 

İstese de çıkamayacağı bıraksa da yakasını kurtaramayacağı bir bataklık olacaktır. Türkiye’yi o bataklığa çekmeye çalışanlar içinse uçağın düşürülmesi, Antep’te bombaların patlatılması, El Arabbiya televizyonunun pilot haberi, Akçakale’ye havan mermilerinin düşürülmesi yetmemiş görünüyor.

 

Meclis’te tam da tezkerenin geçtiği günün ertesi internet sitelerinde gazete sayfalarında Suriyeli Kürtlerin sınıra 15 km ötede ordu kurduğu haberleri size şimdi çok mu masum geliyor?