Saraydaki sultanın sonuçları beğenmemesi nedeniyle yeniden yapılan seçimlere sayılı günler kalmışken; 13 yıldır ülkeyi yönetenlerin başımıza ne çoraplar ördüğünü otobüste dolmuşta, parkta kahvede, işbaşında yemek molasında, aç karna tok karna, gece yatarken sabah kalkarken yeniden hatırlatmak; ‘AKP hak ettiği sonucu almalıdır temennisiyle son kulvarda, en yakınlarımızdan başlayarak herkesi bu gidişatı durduracak şekilde oy vermeye çağırmak dışında yapacak bir şey kalmadı.

Bizim cephede oyumuzun rengini değiştirmemiz için hiçbir sebep yok. Hiçbir yeni gelişme yok. Daha çok öldük… Sırf bu bile #SeniYineBaşkanYaptırmayacağız dememiz için yeterli…

Diğer cephede renkler değişir mi göreceğiz. Kavgada, ‘azdan az çoktan çok gider’ denir. Dileriz ki ülkeyi iç savaşa sürükleyip kan gölüne çevirenden daha çok oy gider…

1 Kasım seçimlerinde sonucun AKP’nin lehine değişeceğini düşünmüyorum. Ama AKP bunun mümkün olduğunu gördüğü için, bu kez de ‘savaş koşulları’nda seçimleri yenilemek istedi. “Tek başına, iş başına” diye televizyon reklamları dönüyor. Ya gerçekten öyle olursa diye içime her kurt düştüğü an, “Tek başına, düşman başına” diyorum.

**

13 yıldır şeytanın aklına gelmeyen işleri tezgâhlayanların, ‘Saray’da oyun bitmez’ diye düşündürtmesi normal. Ama muktedirlerin ne olursa olsun muktedir kalacağını düşünmek; hepimizi ya figüran ya da seyirci yapmaktan başka bir şeye yaramaz.

Hem umudu hem karamsarlığı bu kadar belirgin bir şekilde bir arada yaşadığımız şu günlerde ben, ‘Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı’cılardanım…

Bunlara da kalmayacak.

Zulmünün dozajı artmış bu iktidar gidecek, o kesin!

Gitmek üzere olan her zalimin yaptığını yapıyor çünkü… Gidişinin sinyalleri bunlar.

Hepimize bu gidişi hızlandırmak ve yeni olanı, daha iyi olanı nasıl kuracağımıza kafa yormak düşüyor.

Yani daha çok işimiz var 2 Kasım’dan sonra da…

Yaşı nedeniyle memleketteki en az üç kişiden birinin tek başına AKP iktidarı dışında bir şeçeneği yaşamadığı ve aslında memleketin büyük çoğunluğunun örgütlü olup hayatın akışına müdahale etmediği koşullarda; ‘tek başına iktidar çıkmazsa aç açıkta mı kalırız acaba’ diye düşünen milyonlara; ‘sadece o da değil, hep birlikte kendimizi yönettiğimiz bir ülke hem mümkün hem de daha güzeldir, geceleri aç yatılmaz, gündüzleri işsiz gezilmez, savaşlar olmaz gençler ölmez’ diye uzun uzun anlatacağız, usanmadan!

**

7 Haziran’da kaybetmemiş olmanın huzurunu yaşadıktan sonra, olur da 1 Kasım akşamı televizyon karşısında tek başına iktidar rakamlarını görüp Vah başıma vah başıma dememek için; hep birlikte “İş başına, sandık başına!”