Bu soruya cevap vermek kolay değil.

Herkesin oyu çok kıymetli çünkü.

Hele böylesi kritik bir seçimde.

Norveç’te olsak kolaydı, ama burası Türkiye, biraz hesap kitap yapmamız lazım…

Emek ve Özgürlük İttifakı büyük bir mücadele birliği, 6 bileşeni var: Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF).

%13’e kadar oy almayı başarmış HDP de meclisteki 3. büyük siyasal odak, kendi içinde çok sayıda gruptan ve şu 6 bileşenden oluşuyor: Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Birleşik Devrimci Parti (Devrimci Parti), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti).

Seçimde Emek ve Özgürlük İttifakı'nda biraraya gelen tüm bu bileşenlerin birlikteliğini, başarısını güçlendirecek yöntemler üretilmeli ki, kimse bir diğerinin ayağına basmasın…

Türkiye İşçi Partisi (TİP) mecliste ve sokakta iyi bir performans sergileyip büyük sempati topladı.

Sosyalist solun gelişmesi, güçlenmesi, daha etkili hale gelmesini isteyen, hasetlik gütmeyen herkes TİP’e olan ilginin artmasından mutluluk duyuyor.

Kimisi etkinliklerine katılıyor, kimisi üye olup destek veriyor.

Bu ilgi önemli, kıymetli ancak abartmamak, gaza gelmemek, gerçeklikten kopmamak da gerekiyor.

Sonuçta Türkiye solu 1999 seçimlerinde öyle rüzgar müzgar da değil fırtınalar yaratan ÖDP’nin Halkın Demokrasi Partisi, Emek Partisi, Sosyalist İktidar Partisi ile birlikte seçime girmeyince yüksek baraj nedeniyle sadece %0,80 oy alabildiğini unutmuyor.

TİP’in de içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tüm bileşenleri Yeşil Sol Parti listelerinden seçime giriyor. Ama TİP, hem Emek ve Özgürlük İttifakı’nda kalıp hem kendi adıyla seçime katılmakta ısrar ediyor. 14 Mayıs seçimlerinde kendisine oy verilmesini istiyor.

2018 yılındaki seçimlerde uygulanan sistem geçerli olsaydı bu iyi olurdu, başka bileşenler de kendi logolarıyla girebilirdi. Ancak mevcut seçim sistemi nedeniyle TİP’in kendi logosuyla seçime katılması Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bazı vekillikleri kaybetmesine yol açabilir. Mesela, 74 yerine 66 vekil çıkarabilir İttifak. Ve kaybedilen bu 8-10 vekillik Cumhur İttifakı’nın mecliste çoğunluk sağlamasına neden olabilir.

TİP gibi kendi logosuyla seçime girmek isteyen Emek Partisi (EMEP), bu durumun yaratacağı olumsuz sonuçlar konusundaki eleştiri ve önerileri dikkate alarak diğer ittifak bileşenleri gibi Yeşil Sol Parti listesinden gireceğini açıkladı ve büyük takdir kazandı.

Çünkü bu seçim riskli hareketlere girilecek, kendi gücünü test etme denemeleri yapılacak bir seçim değil.

TİP’ten bazı arkadaşların ise seçim matemetiği apaçık ortadayken “Biz ille de parti logomuzla girelim” fikrini savunurken dile getirdiği bazı söylemler, %13’leri yakalamış bir oy potansiyeline sahip, büyük çoğunluğu sosyalistlerden oluşan HDP’lileri kendi tabanları olarak görmeyen ifadeleri, bazı şeyleri ilk defa kendileri yapıyormuş gibi anlatmaları üzücü oldu.

CHP’den TİP’e oy gelmesi hedefleniyorsa zaten CHP’nin demokrat bir kesimi her zaman HDP’ye rahatlıkla oy veriyor. Birlik halini bozmaya ne gerek var?

Tabii ki diğer partilerden oy kazanmaya çalışılmalı, HDP de bunu yapmaya çalışıyor ve başarıyor zaten. Ama önemli olan “hoş” görünüp, kendini Kürtlerden ayrıştırarak geçici birkaç oy almak değil, dik durup, şovenizme taviz vermeden, dönüştürerek büyümek. Bu düzeni değiştirecek güç ve dinamik de bu nitelikli birliktelikte.

NE DEĞİŞTİ?

2018 seçimlerinde İttifak’ın aldığı oya göre vekillikler dağıtılıyordu. AKP bu sistemin kendilerine bazı vekillikleri kaybettirdiğini hesaplayıp, sistemi değiştirdi. Şimdi bu değişimden kendileri de pişman, çünkü onların ittifakları da ayrı girmek istiyor seçime. Ama iş işten geçti. Artık İttifak’ın toplam oyuna göre değil tek tek partilerin oyuna göre vekil dağılımı yapılıyor.

Bir örnekle açıklamak gerekirse, diyelim Emek ve Özgürlük İttifakı’nda Yeşil Sol Parti ve TİP ayrı ayrı aday çıkardı. 100 bin oyla 1 vekil çıkarılan seçim bölgesinde Yeşil Sol Parti 90 bin, TİP 50 bin oy alırsa hiç vekil çıkaramıyorlar. Tek liste ile girmiş olsalardı 140 bin oyla rahatlıkla 1 vekil çıkarabileceklerdi.

“TİP’in baraj sorunu yok, oylarınız boşa gitmeyecek” söylemi de maalesef doğru değil. Evet, İttifak barajı geçtiği için TİP de barajı geçmiş oluyor, ancak her seçim çevresinde vekil çıkarmak için aşılması gereken eşik, çok yüksek oy alınmasını gerektiriyor ve TİP açısından bu çok zor görünüyor. Hadi diyelim ki yüksek oy alındı, bu defa da artık oylar boşa gidiyor. Mesela, 100 bin oyla 1 vekil çıkarılan seçim bölgesinde Yeşil Sol Parti 190 bin, TİP 120 bin oy alırsa birer vekil çıkarabiliyorlar. Tek liste ile girmiş olsalardı 310 bin oyla 3 vekil çıkarabileceklerdi.

O nedenle hem tek listeyle daha fazla vekil çıkarmanın, İttifakı zayıflatmamanın hem de TİP’in gücünü test etmesinin bir formülünü üretmek gerekiyor. Yoksa bu haliyle TİP’e verilecek oyların Emek ve Özgürlük İttifakı’na zarar vereceği, iktidarın işine yarayacağı görülüyor. Zaten TİP’in alacağı oyların önemli bölümü daha önce İttifak’a oy verenlerden gelecek. O zaman Emek ve Özgürlük İttifakı hem kendi oyunu bölecek, hem bazı vekillikleri kaybetmesine neden olacak bir partiyle neden birlikte hareket etsin. Bu durum, Emek ve Özgürlük İttifakı’na destek veren diğer bileşenlere haksızlık olmayacak mı?

Tipe oy vermek mantıklı mı? TİP'in oy oranı kaç? TİP'e verilen oy boşa mı gider? TİP vekil çıkarabilir mi?

NE YAPMALI?

Bu seçime herkes gibi TİP de Yeşil Sol Parti amblemi ve listesi ile girmeli.

Parti kurulları, heyetleri ne konuşuyor, ne öneriyor, nerede anlaşamıyor bilmiyorum. Ama benim önerim, önceki seçimde meclise İttifak üzerinden giren 3 TİP’li vekil aynı seçim çevrelerinde aynı sıradan yeniden İttifak’ın adayı olsun.

Diğer seçim bölgelerinin de bazılarında, diyelim İstanbul 1. Bölge’de önceden 4 vekil çıkarılmış, bu sefer 5. sıra TİP’e bırakılsın, TİP de mesela Mehmet Aslantuğ’u buradan aday göstersin. Ankara 1. Bölge’de 1 vekil çıkarılmış önceden, bu defa Sera Kadıgil 2. sıradan aday olsun. Böylece İttifak’ın artık oyları da boşa gitmez, artık oyların üzerine İttifak ve TİP de oy ekleyebilirse daha fazla vekil çıkarılır.

Bu formül İttifakın diğer bileşenleri için de uygulanabilir.

Bu ya da uygun başka bir formül üretilirse başlıktaki “TİP’e Oy Verilir mi?” sorusunu yanıtlamakta kimse zorlanmaz. Oylar hem TİP’teki hem Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki birbirinden kıymetli adaylara gider, hiçbir oy boşa gitmez. Ama bu seçim sisteminde kendi logosuyla seçime girmekte ısrar edene de oy moy verilmez, riske girilmez.

Unutulmamalı ki bu seçimde temel stratejimiz sesimizi duyurmak, propaganda yapmak, gücümüzü test etmek vb değil, 21 yıldır ülkeyi çok kötü yöneten, ekonomiyi batıran, hukuku ortadan kaldıran, eğitim sistemini yıkan, kadınları eve tıkmaya çalışan, gençleri ümitsizleştiren, doğayı talan eden, devlet kurumlarının içini boşaltan, toplumu çürüten, yozlaştıran AKP iktidarından kurtulmak olmalı. Ve buna göre taktikler geliştirilmeli.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl aday göstermekten feragat edildiyse milletvekilliği seçiminde de gerekli özveri ve akılcılık hayata geçirilmeli.

Unutmayın, 14 Mayıs’ta deneme sınavı yok. Final var final.

Hele Cumhurbaşkanlığı seçiminde çok isabetli bir tavırla aday çıkarmayıp Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini açıklayan TKP ve Sol Parti’nin barajı geçebilen ittifaklara katılmayıp seçime kendi amblemleri ile girmelerine ne demeli? Kılıçdaroğlu’nu seçtirip meclisteki çoğunluğu kaptırdıktan sonra iktidarı gönderme stratejisi başarılı olabilir mi? Eğer böyle yanlış hesaplar yapılırsa %45 oy ile Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanlığı’nı kaybetse bile meclis çoğunluğunu alabilir. Keşke bu partiler de Emek ve Özgürlük İttifakı veya CHP listelerinden seçime katılsaydı. Bu partilerin oy oranı barajı geçmeye, vekil çıkarmaya yetmiyor ama barajı geçen bir ittifaka katılsalar o oylar 8-10 fazla vekil çıkarılmasına yarayabilirdi.

Umarım her seçim bölgesindeki seçmenler oylarını o seçim bölgesinde vekil çıkarabilecek bir muhalefet partisine verirler ve partilerin tavanda yapamadığı taktik hamleyi tabandan gerçekleştirirler.

Yoksa?…

Yoksa hepimize geçmiş olsun….

Yazının 2. Bölümü: TİP Neden Bu Seçime Kendi Logosuyla Katılmamalı?

Yazının 3. Bölümü: Beyoğlu Türkiye’den Daha mı Önemli?