Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Anayasa Mahkemesi'nin Basın İlan Kurumu'nun (BİK) Birgün, Cumhuriyet, Evrensel ve Sözcü gazetelerine uyguladığı resmi ilan ve reklam kesintilerini basın ve ifade özgürlüğüne aykırı bulmasıyla ilgili bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, AYM’nin düzenleme yapılması için kararının bir örneğini TBMM’ye göndermesine atıfta bulunularak, “TBMM, seçime giderken haberin serbest dolaşımının, gazetecilerin ve yurttaşların habere erişiminin önündeki engellerin kaldırılmasına katkı sunmalıdır” denildi.

'BİK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALE ETTİ'

Açıklamada, BİK’in ilan kesme cezalarının basın özgürlüğüne yönelik rutin bir uygulamaya dönüştüğüne dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:

“Halkın, demokratik toplumda tartışma ortamına katkı sağlayan her konuda doğru, güvenilir bilgiye erişim hakkı vardır. Basın özgürlüğü, Anayasa’mız gereğince resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini kapsamaktadır.

Ancak kamu kurumu olan BİK, bugüne kadar verdiği resmi ilan kesme cezalarıyla basın özgürlüğüne düzenli olarak müdahale etmiştir. Eleştirel yayın yapan gazetelere resmi ilan kesme cezaları, rutin bir uygulamaya dönüşmüştür.

Bu süreçte Birgün, Cumhuriyet, Evrensel ve Sözcü gazeteleri, çeşitli tarihlerde yayınladıkları haber ve köşe yazıları gerekçe gösterilerek resmi ilan ve reklamlardan yoksun bırakılmaları nedeniyle AYM’ye başvurmuştur.

AYM Genel Kurulu’nun mart ayında verdiği pilot kararının 10 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanan gerekçesi de bu haksız ve hukuksuz cezalandırma sürecini doğrulamıştır.

AYM, BİK’in resmi ilan ve reklamların kesilmesine ilişkin kararıyla ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine ve yapısal sorunun çözümü için keyfiyetin TBMM’ye bildirilmesine, 10 bin TL tazminat ödenmesine karar vermiştir.

AYM’NİN GEREKÇELERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

AYM, BİK’e verilen yetkinin basının etik değerlerini düzenleme amacından öteye giderek artık kimi basın mensupları açısından caydırıcı etki yaratabilecek bir cezalandırma aracına dönüştüğüne, bu durumun sistematik bir soruna neden olduğuna; resmi ilan kesme cezasının dayanağı olan kanunun 49. maddesindeki kuralın kapsamı ve sınırlarının belirli bir açıklık ve kesinlikte olmadığına; BİK'in sahip olduğu yetkinin sınırlarının öngörülemez biçimde geniş olduğuna; kurum kararlarına karşı yapılan itiraz usulü ile sonuç alınma ihtimali bulunmadığına; Genel Kurul kararlarının, resmi ilan ve reklam kesme cezasına dayanak düzenlemelerin muğlak, soyut olan ifadeler içerdiğine; öngörülen ceza miktarları arasında makasın çok geniş tutulduğuna, bu sürelerin neye göre belirlendiğine dair hiçbir açıklamada bulunulmadığına, kapsamlı bir takdir yetkisi tanındığına karar vermiştir.

“AYM, YENİDEN DÜZENLEMESİ GEREKTİĞİNİ VURGULADI”

AYM, kararında, kanunun 49. maddesindeki resmi ilan ve reklam kesme cezalarına ilişkin koşulların çerçevesinin çizilmesinin zorunlu olduğuna, kanun maddesinin belirli bir açıklık ve kesinlikte yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak, AYM kararını açıklamadan önce 6 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan BİK’in ‘Basın Ahlak Esaslarına Dair Genel Kurul Kararı’nın da belirsiz, muğlak, geniş takdir yetkisi tanıdığını, normlar hiyerarşisine aykırı olduğunu açıklamıştık.

Bu nedenle şimdi TBMM’ye çağrı yapıyoruz. TBMM, söz konusu AYM kararını önemsemeli, demokratik bir toplumun gereklerine uygun, ifade ve basın özgürlüğünü en geniş şekilde koruyucu, BİK’e yönelik yeni düzenlemesini sorumlulukla yerine getirmelidir.

Seçime giderken haberin serbest dolaşımının, gazetecilerin ve yurttaşların habere erişiminin önündeki engellerin kaldırılmasına katkı sunmalıdır. Kamuoyunun dikkatine sunarız.”

Kaynak: ANKA