Uyuşturucu kullanımı yalnız bu toprakların değil, Dünya’nın, tüm insanlığın en büyük sorunlarından biri. Uyuşturucu üretimi, Dünya piyasalarında dolaşıma sokulması, ulus devletler ya da bunların arkalarında durdukları kişi ya da kurumlar aracılığıyla yönetildiği bilinmekte.

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, ülkemizde uyuşturucu kullanımıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ordumuzun asker sayısının beş katı kadar gencimiz, uyuşturucu batağına saplanmış durumda. Uyuşturucuya bağımlılık sorunu, hiçbir şekilde günlük kısır siyasi çekişmeler ve tepkiler bağlamında ele alınmamalı"1

Bu açıklamada uyuşturucu kullanımı sorununun ürkütücü boyutlarda olduğu ortaya konuluyor.

Gerçek durumun bu sayının da çok üstünde olduğu biliniyor. Uyuşturucu kullanımından ölenlere, “uyuşturucu kullanımından öldü” raporu verilmesinin yasak olması nedeniyle, doktorlar, uyuşturucudan ölenlere, “uyuşturucudan öldü” raporu vermekten kaçındıkları, gerçeği yansıtan rapor veremedikleri için gerçek verilere ulaşılamıyor.

Tüm Dünya’da milyarlarca anne, baba, çocuklarının uyuşturucunun acımasız dişlileri arasında övütülüp yok olması karşısında acılar içinde kıvranmakta.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir video yayınlayarak, Türkiye'ye çeşitli ülkelerden mafyaların eliyle uyuşturucu getirildiğini ve bu sayede uyuşturucu parasıyla cari açığın kapatıldığını ileri sürdü. Çocukların uyuşturucu batağına düşürüldüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu suçladı.

Bir ülkenin iç güvenliğini sağlamakla görevli bakanın uyuşturucu kaçakçılığına adının bulaşması, ülke adına çok acıklı bir durum. Daha önce benzer olumsuzluklarla suçlanan, Tansu Çiller, Mehmet Ağar gibi yetkililer de Başbakanlık, Bakanlık koltuklarında oturmuştu. Uzun yıllar önce Haziran 1965'te Güney Vietnam Devlet Başkanı olan Nguyen Van Thieu'nun seçim giderlerini esrar kaçakçılığıyla karşıladığını okumuştum.

Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu'na video ile yanıt verdi, FETÖ ile ilgili ses kaydının bulunduğunu ileri sürdü. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun suçları konusunda bilgiler verecek, gizli bir tanığın olduğunu da eklemeyi unutmadı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucu parasıyla cari açığın finanse edildiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu bir kez daha hedefe aldı. Daha önce Kılıçdaroğlu'nun ses kaydı olduğunu ileri süren Soylu, bu kez de kırmızı bir dosya gösterdi.

FETÖ'yle mücadeleye ilişkin olduğunu söylediği bir kırmızı dosyayı gösteren Bakan Soylu, "Bu bir FETÖ roman. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ilişkisini ortaya koyan. 32 basamak bir FETÖ ilişkisi. Bu dosya açılacak" dedi.

Soylu, CHP’nin tüm yerel yönetimlere terörist yerleştirdiğini de ileri sürdü.

Uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla, belediyelere terörist yerleştirmenin ne ilgisi var?

CHP’li belediyelere terörist yerleştireceklerine uyuşturucu kaçakçılığı yapsalar daha mı iyi olurdu? Daha kazançlı olacağı kesin ama daha iyi olacağını söylemek güç.

Kılıçdaroğlu FETÖ’cüyse, CHP yerel yönetimlere terörist yerleştirmişse, bunları uyuşturucu konusu ortaya dökülmeden neden açıklamadılar? Dış kapağı gösterilen Kırmızı dosyanın açıklanması için neyi beklediler?

Ülkedeki siyasal sistemin, bunun parçaları olan siyasal partilerin düzeyini gösteren bir resimle karşı karşıya kaldığımız günler yaşadık.

Soylu’nun, kendilerine yapılan suçlamalar karşısında, kimyasının çok bozulduğu anlaşılıyor. Yaptığı açıklamada, yapılan suçlamaya yanıt verme yerine Kılıçdaroğlu’nu uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgisiz konularla suçlamaya soyundu. Aba altından sopa göstererek, çok önemli bir suçun üzerini kapatmaya çalıştıkları anlaşılmaktaydı.

Kılıçdaroğlu’nun “FETÖ”yle ilgili bir dosyası varsa, neden uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasından önce açıklamadı? Bu tutumu, görevini yapmadığını, görevini başkalarını susturmak için tuzaklar hazırlama aracı olarak kullandığını göstermekte.

Yazar Tolga Şardan’ın şu yorumu, AKP’nin, Soylu’nun içinde bulunduğu açmazı ortaya koyması açısından ilginç:

“İslamiyet üzerinden siyaset yapan iktidarın, dinen haram kılınan uyuşturucu konusunda muhalefetin iddialarının merkezinde yer almasının, mütedeyyin Müslüman kitlelerde iktidarın tartışılmasına olanak verdiğini de unutmamak lazım”.3

Bu ülkede ne zaman toplumsal sorunlar düzeyli biçimde, gerçek boyutlarıyla tartışılabilecek? Suçlulara, işlenen suçların bedelleri ne zaman ödettirilecek? Bunlar gerçekleşmeden hiçbir suçun önlenmesinin, sorunların çözülmesinin olanağı yok.

 -------------------------------------------

1. https://www.birgun.net/haber/gursel-tekin-ordumuzun-asker-sayisinin-bes-kati-kadar-gencimiz-uyusturucu-bataginda-408820

2. Canlı yayında dosya gösterip Kılıçdaroğlu'na seslendi: Bu bir FETÖ roman, açılacak https://artigercek.com/guncel/canli-yayinda-dosya-gosterip-kilicdarogluna-seslendi-bu-bir-feto-roman-acilacak-228583h @artigercek aracılığıyla

3. https://t24.com.tr/yazarlar/tolga-sardan-buyutec/kilicdaroglu-uyusturucu-konusuyla-iktidarin-kimyasini-bozdu,37325