Hiç uzak bir yerde Yahudi nüfusa ayrılmış bir kent duydunuz mu? Akla gelmiyor tabii ki de. Yahudi kenti denildiği zaman akla ilk gelen, bugünkü Kudüs topraklarıdır. Fakat Yahudiler her zaman Kudüs topraklarında yaşamış değillerdir. Malum din ekseninden bakacak olursak, Kudüs çok önemli bir kenttir. Birobican kenti ise bugün Rusya Federasyonu topraklarına dahil ve Çin’in Heilongjiang eyaletinin kuzeydoğu yönündedir. Bu kent “Yahudi Özerk Oblastı”nın da başkentidir. Kent uzakdoğuda olsa da Yahudilerin ve Rusya topraklarının kültür ve tarihini simgeleyecek yapılar da bulunur. Yerel İlim Müzesi bu yapılardan biridir. Müzede sergiden ziyade bilimsel çalışmalar da yapılmaktadır. Burayı önemli yapan bir başka etken ise “Birobidzhaner Stern” gazetesinin eski binası olmasıdır. Gazete 1930 yılından itibaren faaliyettedir ve Yahudi Özerk Oblastı’nın eski ulusal gazetesi özelliğini taşır.

YAHUDİLER İLE İLK TEMASLAR

Birobican kentinin kuruluşunu ise tarihsel olarak 1772-1794 yılları arasında Çarlık Rusya’sınn hakimiyetine girmiş Polonya’ya kadar dayandırabiliriz. Polanya’da o dönem yüzbinlerce Yahudi yaşmaktaydı. Çarlık Rusyası burada Yahudi topluluklarının Rus halkı ile kaynaşmasına izin vermedi. 1800’lü yıllara geldiğimizde ise Yahudiler, Rus kültürü ile kaynaşılması için Rus okullarına teşvik edildi. Bu durumdan kaynaklı Yahudi kökenliler artık Moskova ve Petersburg başta olmak üzere akademide gözüktü. Rusya topraklarında birçok alanda gözüken Yahudiler, belli kısıtlamalarla tekrar karşı karşıya geldiler. Çarlık Rusya’sı Yahudiler'e ilk şiddeti, Çar II. Aleksandr Nikolayeviç’in, 1881’de uğradığı suikastten sonra gösterdi. Çar’a suikasti o dönem Narodnaya Volya (Halkın İradesi) adlı örgüt yaptı. Bu örgütte Yahudiler ağırlıktaydı. Suikastten sonra Yahudiler ise Pogrom ile karşı karşıya kaldılar. Birçoğu başta ABD olmak üzere, Rusya toprakları dışına göçtüler. Çarlıktan sonra ise Bolşevik Devrimi yaşandı. Bu vakitten sonra ise Yahudiler için artık yeni bir dönem başlamış oldu. Hali hazırda yeni devletin kademelerinde Yahudiler de artık bulunmaktaydı.

YENİ KENT YARATILIYOR

Yeni dönemle birlikte 1930’lu yıllarda Sovyetlerde kolektifleştirme politikası hayata geçti. Bu durumla birlikte Rusya’daki Yahudilere, bazı topraklar tahsis edildi. Bunlar sırasıyla; Kırım’da 342 bin hektar, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde 175 bin hektar alan tahsis edildi. Bununla birlikte özerk bir Yahudi bölgesi de oluşturulması amaçlanıyordu. O dönemin tarım komiseri başkanı Aleksandr Smirnov uygulamanın bölgedeki diğer halklar açısından kültürel, sosyolojik ve ekonomik eşitsizlikler sağlayacağı düşüncesiyle projeye karşı çıktı. Nihayetinde bu plan iptal oldu ve Joseph Stalin’in kararı ile yeni bir yer arayışı içine girildi. Yeni planda Çin’in kuzeydoğusuna denk gelecek şekilde Özerk bir bölge kurulması kararı alındı. Bölgede kültürün kaybolmaması adında Rusçanın yanında Yidiş dilinin kullanılması da kararlaştırıldı. Bu bölge sert iklime sahipti ve daha yakınlarda başka bir Yahudi yerleşim yeri bulmak mümkün değildi. Bu iklim zorluğuna rağmen buraya Yahudi yerleşimciler yavaş yavaş geldi. Ayrıca bu gelen Yahudiler dünyanın herhangi bir yerinden Yahudiler de olabiliyordu. İlk başta az bir nüfusa sahip bölge, II. Dünya Savaşı’ndan sonra, nüfus olarak patlama yaşadı. Daha sonra İsrail devletinin kurulması ile de buradan İsrail’e göçler yaşandı.

DAĞILMA SONRASI

Sovyetler Birliğinin dağılması ile de birlikte bölgedeki pek çok Yahudi, başta ABD ve İsrail olmak üzere buradan göç ettiler. Bugün burası Yahudi kenti olarak anılsa da bölge nüfusunun çok azı Yahudi’dir. Bu azlığa rağmen Yahudiler bölgede kültürlerini yaşatmaya devam ediyor.