Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada Türkiye'nin ilk insanlı uzay görevi için harekete geçildiğini söyledi. Bu açıklamanın ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da Milli Uzay Programı kapsamında "Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu" görevinin başlatıldığını duyurdu.

Buna göre gerekli şartları taşıyan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 10 gün geçirecek.

Emre Eser'in DW Türkçe'de yer alan haberine göre Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu uzaya gidecek olan ilk Türk vatandaşı için toplam maliyetin yaklaşık 70 milyon dolar olacağını açıkladı.

Uzaya astronot gönderme programının Türkiye Uzay Ajansı tarafından iki yıl önce açıklanan 10 hedefinden biri olduğunu belirten Kuzu, "Bu konu yıllar önce bir çalıştay sırasında konuşuldu ve ana hedefler arasına girdi. Hazırlığını ise 2017 yılında yaptık. O yıl ilk olarak Japonya Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) ile görüşüldü. Ancak uzaya gönderilmek istenen Türk vatandaşı için bir sonuç çıkmadı. Daha sonra ABD'li firmalarla görüşüldü ve oraya gidilerek ilk raporlar hazırlandı" dedi.

SPACEX'LE İŞBİRLİĞİ YAPILIYOR

Uzay görevi için ilk maliyet hesaplarının da bu dönemde yapıldığını anlatan Lokman Kuzu, "Görevin maliyeti biraz değişken. 10 günlük ve 30 günlük görevlere göre maliyet de değişiyor. Ancak yapılacak görevin şu an için yaklaşık maliyeti 70 milyon dolar civarında olduğunu söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

Şu anda insanoğlunu uzaya götürebilen üç ülke olduğunun altını çizen Kuzu, "Çin, ABD ve Rusya. Çin, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) projesinin bir ortağı olmadığı için geriye iki ülke kalıyor. Onlar da Rusya ve ABD. Rusya'nın savaş nedeniyle yaşadığı zorlukları düşünürsek şu an bu proje ABD ile yapılacak" diye konuştu.

Bu konuda Türkiye'nin yakın dönemde işbirliği içinde olduğu SpaceX firması ile anlaşıldığı belirtiliyor.

NASIL SEÇİLECEK?

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) bu konuda istenilen şartları açıkladı. Bu şartlara uyan herkes başvuruda bulunabiliyor. Ancak TAU Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu'ya göre bu konudaki en büyük adaylar pilotlar.

Askeri ve sivil pilotların bu görev için oldukça avantajlı olduğunu anlatan Kuzu, "Bu basit bir görev değil ve adaylardan da ciddi yeterlilikler isteniyor. Adayın eğitim düzeyinin bu alanda iyi olması ve fiziken de hazır olması gerekiyor. Başvuran adaylar içerisinden bir eleme yapılacak. Hazırlıklar ise son iki aday ile sonuna kadar devam edecek. İki kişi seçilmesinin nedeni son dakikaya kadar problem çıkma ihtimali. Eğitimler çok zor o yüzden yedek biri olacak. İki kişi de son güne kadar hazır olmalı" şeklinde konuştu.

Kuzu, duyurunun yapılmasının ardından çok sayıda kişiden de başvuru geldiğini söyledi. Her mecra ve platformdan adayların kendilerine ulaştığını aktaran Kuzu, bazı adayların ciddi yeteneklere ve yeterliliklere sahip olduğunu da ekledi.

PROJENİN AMACI NE?

Kuzu, yaptığı değerlendirmede bu projenin asıl amacının gençlere uzayı ve bilimi sevdirmek olduğunu belirterek "Uzayı ve bilimi Türk gençliğine bu proje ile sevdirebilirsek ne mutlu. Ancak önemli olan bundan sonrası. Yetişen gençliği, mühendisleri ve bilim insanlarını başka ülkelere kaptırmamalıyız. O gençliği burada tutacak ortamları oluşturmamız gerekiyor. Bu ülke ancak o zaman gerçek gücünü gösterir" diye konuştu.

Gözlem uyduları, haberleşme uyduları, yer istasyonları üzerine kariyer yapan Kuzu, daha önce TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsünde Yönetim Kurulu Başkanı ve Enstitü Müdürü olarak görev yapmıştı.

DW Türkçe'ye bilgi veren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı kaynakları da son dönemde Türkiye'nin önemli projelerinde yer alan mühendislerin ve akademisyenlerin yurt dışına gitmesi noktasında bu ve benzer projelerin önemli olabileceğine değindi.

AÇIKLANAN SÜRE YETERLİ OLMAYABİLİR

Bakanlık kaynakları, bu projenin uzun süredir uygulamaya konulmadığını, ciddi bir zaman kaybı yaşandığını ve şimdi açıklanan zamanın yeterlilik düzeyi yüksek olan adaylar için kısa olabileceğini vurguladı.

Programa seçilecek adayın en az iki yıl eğitimden geçmesi gerektiğini belirten Bakanlık kaynakları, sadece suda yapılacak eğitimler için altı ay gibi bir süre gerektiğine ve farklı alanlarda eğitimler verileceğine dikkat çekti. Ayrıca uygun bir aday için güncel yabancı dil puanının bu kısa sürede alamayacabileceğine işaret eden kaynaklar, en önemli eksikliklerden birinin de Rusca şartı olduğunu, zira Uluslararası Uzay İstasyonu'na giden herkesin Rusca bildiğini kaydetti. 

Uluslararası Uzay İstasyonu'na giden Türk'ün orada 10 gün kalıp bilimsel çalışmalara katılması planlanıyor.

Bakanlık kaynakları 10 günlük sürenin bunun için yetersiz olduğunu daha önce planlanan sürenin 30 gün olduğunu aktardı. Kaynaklar projenin ilk planlandığı dönemlerde 60-70 milyon dolar arasında bir maliyet çıkardığını gelinen noktada da bunun pek değişmediğini ifade etti.

Türkiye'nin uzun dönemli uzay hedeflerinin arasında ise Ay'a sert iniş yapma projeleri de bulunuyor.

ÖĞRENCİLERDEKİ İLGİYİ ARTIRIYOR

DW Türkçe'ye konuşan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mühendislik Fakültesi Uzay ve Havacılık Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Halil Ersin Söken ise bu projelere uzun vadeli bir bakış açısı ile yaklaşılması gerektiğini ve Türkiye Uzay Ajansı'nın da bu noktada önemli olduğunu vurguladı.

Özellikle Ay'a iniş gibi projelerin öğrenciler tarafından bu alana daha fazla ilgiyle yaklaşılmasını sağladığını anlatan Söken, "Ajans tarafından özellikle Türkiye'de üniversitelerde, kamuda ve şirketlerde dağınık olarak bulunan becerilerin ve yeterliliklerin ortaya çıkarılması ve bir araya getirilmesi önemli. O yüzden uzun vadeli planlar için hemen sonuç beklemek doğru olmaz. Bu bir süreç. Bu süreçte doğru adımlar atmak kadar hataların da yolda düzeltilmesi gerekiyor. Böyle olması gerekiyor. Gelinen noktada uzay konusunda yapılan her çalışmayı da oldukça olumlu karşılıyoruz. Bugün yapılan çalışmalar bu alandaki mühendisliğin gelişmesine katkı sağladığı gibi ilgiyi de arttırıyor" ifadelerini kullandı.