Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren filmlerden ikisi Oskar için adı geçmiş yapımlar, diğeri ise bir Stallone & Schwarzenegger ortaklığı.

‘KAÇIŞ PLANI’ (Escape Plan)

Sylvester Stallone ve Arnold Schwarzenegger ikilisi sanırım uzun yıllar sonra tekrar bir araya geliyor, Kaçış Planı’nda (Escape Plan).

İsveçli Mikael Hafström yönetmenliğindeki filmin senaryosu Miles Chapman ve Jason Keller’e ait. Dünyanın en iyi güvenlik binaları tasarımcı Ray Breslin’in (Stallone) kapatıldığı cezaevinden kaçan ve en büyük yardımı Emil Rottmayer’den (Schwarzenegger) almasıyla gelişen aksiyon dolu sahnelerin yer aldığı filmde Curtis "50 Cent" Jackson, Vinnie Jones, Vincent D'Onofrio ile Amy Ryan diğer rolleri paylaşıyor.

 Prömiyeri Filipinler’de yapılan Kaçış Planı geçtiğimiz senenin Ekim ayı ortalarından itibaren ABD olmak üzere dünya salonlarını dolaşıyor.

Stallone’nin canlandırdığı Breslin karakteri için daha önce Bruce Willis’in adı geçti. Bir talk şov programında dile gelen bu iddia gerçekleşmedi.

Özgür bilgi kaynağı Wikipedia’da yer verilen genel bir yorum izleyenlerin Kaçış Planı’nı eğlenceli bulduğu yönünde. Aynı yoruma göre film bir Stallone ve Schwarzenegger’in ayrılmaz ikili gösterisine kayıyor ve 1980’lerin bu vazgeçilmez ikilisi o günleri başarısızca taklit etmekten öte bir şey yapmıyor.

Geçtiğimiz Ekim ayından beri yurtdışında gösterimde olan Kaçış Planı, 125 milyon dolar gişe hasılatı elde etti, bunun 100 milyonu ABD dışı gelir.

Film, ikilinin bugün 40’larında olan fanatikleri için çekici olabilir, tabii filmleri sık sık tekrarlandığı için daha genç olanların da ilgisini çekebilir. Ama Schwarzenegger ve Stallone ile yeni bir film çekmek ilk kimin fikriydi gerçekten merak ettim.

‘ÇOCUK POZU’ (Child's Pose-Poziția copilului)

En iyi yabancı film Oskarı’na aday adayı gösterilen bu Romanya yapımı film Calin Peter Netzer tarafından yönetildi.

Oğluna çok düşkün yaşlı bir anne ile 34 yaşına geldiğinde bağımsız bir hayat yaşamaya karar vermiş oğlu arasındaki dramatik olduğu kadar komik mücadeleyi perdeye yansıtan ‘Çocuk Pozu’ son zamanlarda güzel –vizyon- filmler çıkaran (Tepelerin Ardında) Romanya sinemasının en son iddialı yapımı.

Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan film Toronto Festivali’nin Çağdaş Dünya Sineması bölümünde gösterildi. Başrol oyuncusu Luminita Gheorghiu Avrupa Filmleri Ödülleri’nde en iyi kadın oyuncu ödülüne aday olacak başarılı bulundu. Stockholm Film Festivali’nden de ödül alan ‘Çocuk Pozu’ Oskar adaylığından elendi ama ABD dahil yaygın bir dağıtım şansına sahip oldu.

‘GLORİA’

Haftanın bir başka Oskar aday adayı filmi, Şili-İspanya yapımı Gloria. Sebastian Lelio’nun yönettiği Gloria’da filme ismini veren 50’li yaşlarının sonlarındaki bir kadının yalnızlığıyla giriştiği engel tanımayan mücadelesi anlatılıyor.

Berlin Film Festivali’nde prömiyeri yapılan ve başrolde Gloria’yı canlandıran Paulina García’ya en iyi kadın oyuncu dalında gümüş ayı ödülünü kazandıran film bu festivalde izleyicilerden ve jüriden olağanüstü övgüler aldı.

Yayınlanan bir değerlendirmede eleştirmen film için şu ifadeleri kullanmış:

”Şilili yönetmen Lelio’nun, Paulina Garcia tarafından mükemmel bir şekilde canlandırılan 58 yaşında boşanmış bir kadının kişisel değişimini anlatırken hissettireceği tatları ve baş döndüren samimiyetini izleyip tepki göstermeyecek bir insanın kalbinden ve aklından şüphe duyarım.”

Eleştirinin sahibi David Rooney, ayrıca eğlenceli ve melankolik öğelerini başarılı bulduğu yapımda Lelio’nun orta yaşlı ve hiç yanlış adım atmayan bir kadının kalbindeki ve aklındaki düşünceleri çok iyi kodladığını da eklemiş.

Garcia’nın oyunculuğu açısından da görülmeye değer olduğu anlaşılan Gloria, en iyi yabancı film Oskarı için aday olamadı ama şimdiye kadar izleyen herkesi büyülemiş görünüyor.

İyi seyirler.