Yerküre’miz her geçen gün canlıların yaşayamayacağı bir gezeğen durumuna doğru hızla ilerliyor. İnsanlık kendi eliyle, üzerinde yaşadığı Dünya’yı yok etmek için gece gündüz çabalıyor.

Doğanın doğal dengesi bozuluyor. Bunun sorumlusu, doğal dengeyi bozacak ürünler üretenler, bunlara izin veren, göz yuman devletler, Dünyamızın elimizden kayıp gitmesine gereken tepkiyi sunmayan insanlar, tüm insanlık.

Çevrebilimde (ekolojide) ulusal sınır yok. Bu sorun, Yerkürenin, uzayın, canlı yaşamının olduğu her yerin, tüm insanlığın sorunu.

Ukrayna’da yaşanan Çernobil Santralı kazasın, ülkemizi, tüm bölgeyi, Dünya’yı etkiledi. Günümüzde Dünyanın bir yerinde kirlilik varsa, başka yörelerinin temiz kalmasının olanaksız olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Coronavirüs, bir ülkede, bölgede kalmadı, tüm Dünya’yı etkiledi. Bir ülkenin doğası, havası, suyu kirliyse, birçok ülke, bölge bundan etkilenmekte.

Çevrebilim sorunu, ulus devletlerin önlemleriyle çözebilecekleri bir konu değil. Tüm insanlığın, ülkelerin birlikte çözebilecekleri bir sorun.

Türkiyeli 48 çevre ve çevrebilim (ekoloj)i örgütü ile hak savunucusu kurumun çağrıcı olduğu "Ekoloji Hareketleri Konferansı", 21 Ocak 2023 tarihinde, İstanbul-Bakırköy'de bulunan, İBB Cem Karaca Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Yayınlanan Tutum belgesinde: "Bizler, gezegende yaşamış ve yaşamakta olan tüm varlıklarla birlikte insanlığın da binlerce yıllık belleğini, birikimini temsil eden her şeyi sınırsızca tüketmeye, ormansızlaştırmaya, fosil yakıtların ölçüsüz kullanımına ve bunun sonucunda aşırı iklim olaylarına, emeğin güvencesiz, eşit olmayan yaşama mahkûm edilmesine kadar farklı yüzleriyle yaşadığımız politik saldırılara karşı mücadelenin parçasıyız.

Konferansa katılan bizler, ekolojik yaşamı esas alan bir program ve talepler için bir aradayız. Yaşamımızı, toplumu ve siyaseti bu yönde dönüştürmeye kararlıyız” denildi.

Konferansta, ülkemizde ilk kez yurttaşların çevre, çevrebilim, canlı yaşamının korunması konusunda yasa önerisi sunma girişiminin başlatıldığı duyuruldu.

Hazırlanan yasa metninin ekleri var. Bunların zamanla, ortak akılla düzeltilebileceği düşünülmeli. Böyle bir girişimin kendisi önemli.

Ülke düzeyinde tüm ilçelerde, illerde imzaları toplamak üzere örgütlenme çalışmaları yapılması kararı alındı.

Dünya’nın en gelişmiş, en kapsayıcı, en düzgün yasasına, anayasasını yapsanız, bu yasalar toplumlarda, insanlığın belleklerinde bir karşılık bulamazsa, önemsizleşmek, uygulanamaz duruma gelmekteler. Bu dedenle, imzaların, bu çalışmaların, yaşanılacak bir çevrede, Yerküre’de yaşama bilinci geliştirmesine katkı sağlayacak çalışmalara dönüştürülmesi gerekmekte.

Bilim, çevrebilim, buluşlar, insanlığın yaşamını sürdürmesi, kolaylaştırması konularında yapılan üretimler, canlılara zarar vermeyecek nitelikte üretilmeli, insanlığın yararı için, kullanılmalıdır. Bunu siyasetçilerden, devletlerden, uluslararası üreticilerde beklemenin anlamı da yara da yok. Yerküremizi tüm canlıların sağlıklı bir biçimde yaşayacak yer duruma getirmenin yolu, insanlarda, insanlıktan geçmekte. Doğanın, insanlığın, tüm canlıların sağlıklı biçimde yaşamalarının yolu, tüm insanlığın bu soruna duyarlı olmaları, bu soruna karşı savaşım veren insanlar durumuna gelmeleri gerekmekte.

Kişisel çıkarların peşinde koşmayı unutarak, tüm insanlığın bir arada yaşayacağı bir Yerküre kurulması, insanlığın bu işe omuz vermesiyle gerçekleşebilir. Yalnız türümüze değil, tüm canlılara zarar verdiğimiz bir kuşatma içinde yaşamaktayız.

Ya birlikte yaşayacağız ya da hep birlikte öleceğiz. İnsanlıkla birlikte tüm canlılar da yok olacaklar.