<p class="MsoNormal"><b>Mehmet Göcekli / Demokrat Haber</b></p> <p class="MsoNormal">HDP’nin de içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı seçimlere Yeşil Sol Parti çatısından giriyor. Geçmişte İzmir’in 2 seçim bölgesinde de oldukça yüksek oylarla milletvekili çıkarılmıştı. Şimdi Yeşil Sol Parti olarak oylarını ve milletvekili sayılarını arttırmayı hedefliyorlar. <o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">İzmir 2. Bölge’den Yeşil Sol Parti Eş Başkanı İbrahim Akın 1. sıradan aday. 2. sıra adayı ise hukuksuz KHK'lar ile işinden edilen bir eğitim emekçisi olan Canan Kebenç Özkan.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Canan Kebenç Özkan ile İzmir’in ve ülkenin sorunlarını, çözüm önerilerini, öncelikleri ve hedeflerini konuştuk…</p> <p class="MsoNormal"><img alt="FvcrTZrWAAE08k1" class="img-fluid detail-photo" src="https://demokrathaberorg.teimg.com/demokrathaber-org/uploads/2023/05/fvcrtzrwaae08k1.jpg" style="width: 100%" /></p> <p class="MsoNormal"><b>Sizi tanıyabilir miyiz?</b><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">1983 yılında Kürt Alevi bir ailenin çocuğu olarak Malatya'da doğdum. Çocukluk ve gençlik yıllarım Malatya<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>da geçti. 2004<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>te yılında Van Yüzüncü Yıl <span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">Ü</span>niversitesi Eğitim Fakültesi Sını<span lang="EN-US" style="mso-ansi-language:EN-US">f </span>Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Van'a öğretmen olarak atandım. Gençlik yıllarımda dahil olduğ<span lang="PT" style="mso-ansi-language:PT">um gen</span>çlik, emek ve demokrasi mücadelesini öğretmen olduktan sonra sendikal alanda devam ettirdim. İktidarın sendikal mücadeleye, örgütlenmeye, kadın özgürlük mücadelesine, Kürt halkının eşitlik mücadelesine saldırısı sonucu 2008 yılında hukuksuz KHK<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family: " times="">’</span>lar eliyle görevimden ihraç edildim. Elbette mücadele etmekten vazgeçmedim. Çünkü bu saldırıların, hukuksuzlukları<span lang="NL" style="mso-ansi-language:NL">n en b</span>üyük hedefi toplumun direnç noktalarını, mücadele ve örgütlenme alanlarını tasfiye etmektir. Kişi bunun bilincinde olduktan sonra gerisi mücadeleye daha sıkı sarılmak oluyor. Ben de onu yapmaya çalışıyorum. Tüm saldırılara baskı<span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">lara, zul</span>ümlere rağmen emek, barış ve demokrasi özellikle de kadın mücadelesine olan inancım bu süreçteki en büyük motivasyonum oldu diyebilirim.</p> <p class="MsoNormal"><img alt="FvT5OzFXwAMObdg" class="img-fluid detail-photo" src="https://demokrathaberorg.teimg.com/demokrathaber-org/uploads/2023/05/fvt5ozfxwamobdg.jpg" style="width: 100%" /></p> <p class="MsoNormal"><b>Seçim bölgenizin sorunları hakkında çözüm önerileriniz neler?</b><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">Ü</span><span lang="DA" style="mso-ansi-language:DA">lkede e</span>ğitimden sağlığa, ekonomiden işsizliğe, ekolojiden insan haklarına yaşanan çoklu kriz halinden İzmir ve İzmirliler de nasibini almış durumda ne yazık ki.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Diğer kentler gibi İzmir<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>in de temel sorunlarının başında; işsizlik, yoksulluk kayıt dışı alanlarda çalışan emekçilerin kötü çalışma koşulları geliyor. Beslenme, barınma, eğitim ve sağlık gibi en temel hakların karşılanmaması nedeniyle giderek derinleşen bir yoksulluk yaşanıyor kentte. İzmir birçok metropol kenti gibi çok derin yoksulluğun yaşandığı bir şehir. Kent merkezinden mahallelere doğru ilerledikçe yoksulluğun boyutu daha görünür bir hal alıyor. Yoksulluk temel insan haklarının da ihlali anlamına geliyor. Özellikle Roman ve göçmen nüfusun ve günü birlik işlerde çalışanların, tarım işçilerinin yaşadığı mahallelerde başta gıda ve barınma olmak üzere temel ihtiyaçları karşılama noktasında ciddi zorluklar yaşanıyor. Pazar alışverişine çıkamayan, defter alamadığı için okula gidemeyen, okullarda 8-10 saat aç karnına ders gören çocuklar var. Buralardaki derin yoksulluk, iktidarın politikaları sonucu katlanarak devam ediyor. Yoksulluğun anne babadan, çocuklara geçtiği bu acımasız döngüyü değiştirmek için acil olarak tüm ülkede yoksullukla mücadele programının gündeme alınması gerekiyor. Programın içerisinde istihdamdan, güvencesiz ve ağır çalışma koşullarının iyileştirilmesine kadar pek çok anlamda yeni düzenlemelerin yapılması şart. Özellikle eğitimden, sağlığa, ulaşımdan, enerjiye pek çok alanda özelleştirme adı altında yapılan kitlesel gasplar yüzünden bu yoksulluk derinleşiyor, insanlar elektrik doğalgaz faturalarını ödeyemez duruma geldi. Dolayısıyla bu hizmetlerin yeniden demokratik bir anlayışla kamusallaştırılması gerekiyor. Bunun için de sonuna kadar mücadele edeceğiz.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Yine uzun yıllardır halkın sağlığını ve yaşamını tehdit eden ve İzmir'in Ç<span lang="IT" style="mso-ansi-language:IT">ernobil</span><span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family: " times="">’</span>i olarak bilinen Gaziemir<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>de bulunan nü<span lang="NL" style="mso-ansi-language:NL">kleer at</span>ık alanında artan hava kirliliği halkı isyan ettirmiş durumda. İnsanlar zehir soluyor. Bu yüzden kansere, kronik hastalıklara yakalananlar var. Bölgede bulunan radyoaktif maddelerin acilen temizlenerek gerekli tedbirlerin alınması, daha ekolojik bir kent ve yaşam için var gücümüzle çalışacağız.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Diğer kentlerde olduğu gibi İzmir<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>in temel problemlerinin başında kentsel dönüşümler geliyor. Kentsel dönüşümlere karşı değiliz, kentsel dönüşüm projelerinin yöntemsizliğine, halkı mağdur ederek belli bir kesimi zengin etmelerine, plan ilke ve esaslarının uygulanmamasına karşıyız. Yeniden dönüşüm ile halkın mağdur olmadığı, yerinden edilmediği ve borçlandırmadan yeni yaşam alanlarının oluşturulduğu; dirençli, eşit , özgür ve yaşanılabilir kent alanlarının yapılmasını savunuyoruz. Kent kimliğinin, sosyolojisinin orada yaşayan halkın ekonomik alışkanlıklarını<span lang="NL" style="mso-ansi-language:NL">n, kentsel de</span>ğerlerin korunarak ve bu sürece halk başta olmak üzere, STK, meslek odası ve kent dinamiklerinin dahil edildiği bir sürecin işlenmesi gerekiyor.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Çözüm bekleyen sorunlardan biri de 90<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>lardaki köy boşaltmaları nedeniyle zorla yerinden edilen Kürt halkının maruz kaldığı ayrımcılıktır. Kayıt dışı ve güvencesiz alanlarda ciddi emek sömürüsüne maruz kalan bir halk gerçekliği var. Bu yüzden özellikle iktidar tarafından kışkırtılan ırkçılığa karşı farklılıkların bir arada barış içinde, eşit yurttaşlık temelinde yaşayacağı yeni bir toplumsallığı inşa etmek en önemli mücadele gerekçelerimizden biridir. Ezilen, sömürülen ve bu ülkede baskı rejimine maruz kalan tüm halkların, inançların sesi olup, çok kültürlü bir yaşamı dün sokakta, sendikada savunduğum gibi yarın da savunmaya devam edeceğim.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Zeytinliklerinin ve SİT alanlarını<span lang="ES-TRAD" style="mso-ansi-language:ES-TRAD">n imara a</span>çılması gibi bir sorunla da karşı karşıya İzmir. Ayrıca temiz enerji aldatmasıyla hızla yayı<span lang="SV" style="mso-ansi-language:SV">lan Jes,</span> Res ve Gesler de yaşam alanlarımıza ve doğaya ciddi zararlar vermekte. Doğanın talan edilerek ranta kurban edilmesine karşın etkin mücadele yürütmek sorumluluklarımızın başında geliyor.</p> <p class="MsoNormal"><img alt="FvlcRnmX0AEAzDe" class="img-fluid detail-photo" src="https://demokrathaberorg.teimg.com/demokrathaber-org/uploads/2023/05/fvlcrnmx0aeazde.jpg" style="width: 100%" /></p> <p class="MsoNormal"><b>Seçim bölgenizde hedefiniz nedir? Seçmenlerden talebiniz nedir?</b><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Öncelikle İzmir<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>in çözüm bekleyen kent sorunlarını <span lang="PT" style="mso-ansi-language:PT">Meclis g</span>ündemine taşınarak gerekli düzenlemelerin yapılması öncelikli hedeflerimizin başında geliyor. Ekolojik güzelliklerin, emeğin, demokrasinin, barışın hakim olduğu bir İzmir için 2 olan vekil sayısını en az 4'e, yüzde 11,5 olan oy oranını da yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyoruz. İzmir halkının partimize yoğun bir ilgisi var. Çünkü kimlikleri nedeniyle dışlananların yok sayılanların, emekçilerin iktidarın doğaya yönelik saldırıları karşısı<span lang="PT" style="mso-ansi-language:PT">nda eme</span>ği, kadın özgürlüğünü, barışı, eş<span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">itli</span>ği, özgürlüğü ve ekolojiyi en çok gözeten bir partiyiz. Kadınlar, gençler, emekçiler, her mahallede her köyde büyük bir inanç ve kararlılı<span lang="SV" style="mso-ansi-language: SV">kla har</span>ı<span lang="DA" style="mso-ansi-language:DA">l har</span>ıl çalışıyor. Büyük ve çok kıymetli emekler veriliyor. Dolayısıyla istediğimiz hedefe ulaşacağımıza içten inanıyorum.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Politik ve bilinçli bir seçmen kitlemiz var. Dolayısıyla haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı verilen mücadeleyi sandığa indirgemeyen, mücadeleye ve siyasete aktif katılım sağlayan, denetleyen bir kitle. Seçim günü görev ve sorumluluklarına sahip çıkacaklarına, provokasyonlara prim vermeyeceklerine, İzmir<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family: " times="">’</span>i yeşile boyayacakları<span lang="PT" style="mso-ansi-language:PT">na eminim. </span></p> <p class="MsoNormal"><img alt="Fu4wtXLXgAExMjV" class="img-fluid detail-photo" src="https://demokrathaberorg.teimg.com/demokrathaber-org/uploads/2023/05/fu4wtxlxgaexmjv.jpg" style="width: 100%" /></p> <p class="MsoNormal"><b>Seçilirseniz özellikle yoğunlaşacağınız bir alan var mı</b><b><span lang="ZH-TW" style="mso-ansi-language:ZH-TW">?</span></b><span style="mso-fareast-language: ZH-TW"><o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal">21 yıllık AKP iktidarında ısrar edilen, savaş ve rant politikalarının sonucunda çok ciddi toplumsal tahribatlar yaşandı. İktidar politikalarının neden olduğu çoklu krizler, çok kapsamlı programlar ve çalışma temposunu zorunlu kılıyor. Bu nedenle hepimizi her alanda yeniden inşa ve iktidarın yarattığı büyü<span lang="NL" style="mso-ansi-language:NL">k enkaz</span>ı ortadan kaldırma görevi ve sorumluluğu bekliyor. Bu kapsamda partililerimizin, vekillerimizin canla, başla çalışacağına gönülden inanıyorum.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Türkiye<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>de kadına yönelik şiddetin, eşitsizliğin ve adaletsizliğin, ü<span lang="DA" style="mso-ansi-language:DA">lkede </span>çözüm bekleyen en önemli toplumsal kriz olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle uzun yıllardır sürdürdüğüm kadın mücadelesini Parlamentoda da devam ettirmeyi hedefliyorum. Cinsiyetçi politikaların erkekliği yü<span lang="IT" style="mso-ansi-language:IT">celtti</span>ği Türkiye<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family: " times="">’</span>de, erkekler iktidarın <span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">“</span>cezasızlık ödülünden” cesaret alarak kadınlara şiddet uyguluyor. <b><o:p></o:p></b></p> <p class="MsoNormal">Bö<span lang="DA" style="mso-ansi-language:DA">lgede </span>özellikle genç kadınlar üzerinden yürütülen kirli savaş politikaları ile birlikte bugün onlarca kadın katledilmişken bu suçu işleyen kolluk güçleri elini kolunu sallayarak dışarıda yaşamaya devam ediyor. Bununla da kalmayıp suçlular hakkında sosyal medyada eleştiri yapanlara ceza verilmesini sağlayan bir yargı var karşımı<span lang="RU" style="mso-ansi-language:RU">zda! Cezas</span>ız bırakılan bütün faillerin yeniden yargılanması için mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe koyup uygulayacağız. 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmasını sağlayacağız Kadınlara ve kadın mücadelesine yönelik bir özel savaş yöntemi olan cezasızlık politikalarının son bulduğu, şiddetle mücadele mekanizmalarının en etkin şekilde kullanıldığı, erkek adaletin değ<span lang="DA" style="mso-ansi-language:DA">il ger</span>çek adaletin tecelli ettiği bir ülke için ben de arkadaşlarım gibi var gücümle çalışacağım. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan yapısal sorunları köklü değişikliklerle ortadan kaldırdığımı<span lang="ES-TRAD" style="mso-ansi-language:ES-TRAD">z, y</span>önetim ve karar alma mekanizmalarındaki temsiliyetimizi artırdığımız bir dünya için, kadınların daha mutlu eşit ve özgür yaşadığı bir ülke için elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza inanıyorum.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Öncelikle Kürt sorununun demokratik çözümü ve onurlu bir barış inşası için mücadele edeceğiz. Çünkü savaş rejimi ile mücadele etmek demek toplumsal sorunların bir çoğuyla da mücadele etmek anlamına geliyor. Savaş rejiminin yerini barışa bırakması bir çok toplumsal sorunu da beraberinde çözecektir. Tecrit ve insanlık dışı zindan uygulamalarıyla da mücadele etmek önümüzde bir sorumluk olarak duruyor. <o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Alevilerin, Kürtlerin, Çerkeslerin ve tüm halkların eşit yurttaşlık talebinin Anayasal güvenceye alınacağı ve demokratik, çoğulcu bir anayasa ile demokratik cumhuriyetin inşasını sağlayacağız. <o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">İktidarın emek karşıtı politikalarından nemalanan bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan herkesin her geçen gün daha fazla yoksullaştığı bir ülke olduk. Bu yüzden parlamentoda yoksulluğa, sömürüye, güvencesizliğe ve savaşa karşı mücadeleyi büyütmek aday olmamdaki en önemli nedenlerden. Özellikle neoliberal politikalarla emek maliyetini düşürmek adına her geçen gün sömürülen emekçilerin haklarını savunup yasal güvenceye kavuşturmak, en önemli sınıfsal toplumsal sorumluluklardan. Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KHK<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family: " times="">’</span>lıların işine geri döndüğü demokratik bir çalışma yaşamını inşa etmek için emek alanı yoğunlaştığım alanlardan biri olacak.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Eğitim, sağlık başta olmak üzere tüm kamusal hizmetlerin nitelikli, anadilinde,<span lang="PT" style="mso-ansi-language:PT"> paras</span>ız, eşit ve ulaşılabilir olması için de güçlü bir mücadele yürüteceğiz.</p> <p class="MsoNormal"><img alt="Fvh-LSVWAAEXn5V" class="img-fluid detail-photo" src="https://demokrathaberorg.teimg.com/demokrathaber-org/uploads/2023/05/fvh-lsvwaaexn5v.jpg" style="width: 100%" /></p> <p class="MsoNormal"><b>21 yıllık Ak Parti ve Erdoğan iktidarı nasıl bir Türkiye yarattı? Bu iktidarın yarattığı toplumsal algı nasıl değişir dönüşü</b><b><span lang="ZH-TW" style="mso-ansi-language:ZH-TW">r?</span></b><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">AKP+MHP iktidarı başta kadınlar olmak üzere halkın derin bir yoksulluğa itildiği, doğanı<span lang="IT" style="mso-ansi-language:IT">n pervas</span>ızca tahrip edildiği, kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin hiç olmadığı kadar arttığı, katliamların ve ağır hak ihlallerinin en ağır şekilde yaşandığı bir Türkiye yarattı. Yargıdan kadın haklarına, adil vergi düzeninden, insan onuruna yaraşır ücret talebine kadar her alanda adaletsiz bir düzen oluşturuldu. Kendinden olmayanı düşman, hain ilan ederek ülkemize özgü bir faşizm yarattılar. Şiddet yaşamın her alanına nüfuz ettirildi. Halkın dini ve inanç değerleri istismar edilerek yapılan gaspların, hırsızlıkları<span lang="SV" style="mso-ansi-language: SV">n talan</span>ın üstü örtülmek istendi.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">AKP iktidarı tarihsel süreç içerisindeki diğer tüm antidemokratik iktidarlarda olduğu gibi kadınlara ve kadın mücadelesine saldırarak kendini kurumsallaştırdı. Bu yüzden toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadeleyi büyüterek, toplumsal cinsiyet eş<span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">itli</span>ğ<span lang="IT" style="mso-ansi-language:IT">ini e</span>ğitim ve öğretim hayatına dahil ederek, aynı şekilde din ve inanç özgürlüğünü farklı inanç ve kimliklere saygıyı eğitim mü<span lang="DA" style="mso-ansi-language:DA">fredat</span>ına dahil ederek işe başlamak gerekiyor.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Sivil, özgürlükçü, toplumsal cinsiyet eş<span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">itli</span>ğine duyarlı yeni bir anayasa, gerçek anlamda bir toplumsal sözleşme, AKP<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>nin yarattığı toplumsal algının değişmesinde ve Türkiye<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>de demokratikleşmesinde önemli bir adım olacaktır. Vergi ve gelir dağılımında gerçek adaleti tesis edecek düzenlemelerle, halkın doğrudan katıldığı ve denetlediği bütçe çalışmalarıyla iktidarın yarattığı toplumsal tahribatlar onarılabilir.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><b>Yeşil Sol Parti Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu</b><b><span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>nu destekleme kararı aldı. Siz bireysel olarak Kemal Kılıçdaroğlu</b><b><span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>nun söylemleri duruşu ve kendisi hakkında ne düşünüyorsunuz?</b><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family: " times="">’</span>nu destekleme kararı sadece Yeşil Sol Parti olarak bizim değil bileşeni olduğumuz Emek ve Özgürlü<span lang="IT" style="mso-ansi-language:IT">k ittifak</span>ının da kararı. İçinde bulunduğumuz siyasal atmosfer, faşizmi geriletme hususundaki aldığımız tarihsel sorumluluk aday çıkarmama yönünde bir karar almayı gerekli kıldı. Hedefimiz seçimin ilk turda bitmesi. Bunun Türkiye'de demokratik dönüşüme giden yolda önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. Ancak bu durumun birden ve kö<span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">kten d</span>önüşüm yaratacağı gibi bir beklentimiz yok. Kemal Kılıçdaroğlu<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>nun <span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">“</span>Sana Söz” diyerek sıraladığı vaatlerinin ve barış politikasının arkasında durarak gereğini yapması halinde nefessiz bırakılmak istenen halklarımızın, emekçilerin, kadınların, gençlerin bir nebze de olsa nefes alacağını öngörebiliriz. Bunu gerçekleştirecek, demokratik dönüşümü sağlayacak olan kadınlar gençler bir bütün olarak halkın kendisi olacaktır. Haklarımızı, eş<span lang="DE" style="mso-ansi-language:DE">itlik</span>çi ve özgürlükçü bir geleceği kazandıracak olan mücadeledir.<o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal">Türkiye siyasi tarihinin bu en önemli seçiminde kurumsallaştırılmak istenen faşizme karşı, tek adam rejimine karşı, cumhurbaşkanlığını kazanmak kadar TBMM<span dir="RTL" lang="AR-SA" new="" roman="" style="font-family:" times="">’</span>de çoğunluğu sağlayacak aritmetiği yakalamak da önemlidir. Bu nedenle öncelikle bu mafyatik düzene karşı halklarımızı, emekçileri oylarına ve sandık güvenliğine sahip çıkmaya çağırıyorum. Ve elbette tüm halkımızı Yeşil Sol Parti’nin ağacını<span lang="IT" style="mso-ansi-language:IT">n alt</span>ında buluşmaya davet ediyorum.</p>