Yeşilçam filmlerini izlemeden önce bilirsiniz ki kahramanın adı Kemal’dir. Film polisiye ise komiser Kemal’dir. Suç filmi ise yerli Robin Hood, yani zenginden çalan fakire veren hırsızın adı Kemal’dir. Gangster filmi ise fukaralara yardım eden hatta yer yer sınıfsal konuşmalara dahi giren babanın adı Kemal’dir. Peki ama bu coğrafyada binlerce isim varken neden Kemal? İstatistiklere göre Türkiye’de en çok kullanılan isimler Mehmet, Mustafa ve Ahmet. Ama kahraman olan Kemal… Kemal ile aynı anlama gelen Kamil ismi bırakın kahraman olmayı bir dalga metası iken bu Kemal’in büyüsü nedir? Bunun kodlarını sanırım Cumhuriyet’te aramak gerek.

Cumhuriyet’in kuruluş süreci önce paşaların koalisyonu daha sonra ise tek bir paşanın diktatoryası altında geçiyordu. Koalisyon döneminde, Mustafa Kemal’in yanında Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele ve Ali Fuat Cebesoy vardı. Pek tabi ismet İnönü’yü de unutmamak gerekir. Süreç padişahlık görmüş ve o padişahlığa paşalık yapmış olan Mustafa Kemal’i güçlendirirken diğer paşaları zamanla elemine etmiş ve yeni tarih yazıcılarının da yardımıyla yok etmiştir. Nutuk bu yeni tarihin anayasası görevini görmüş ve bu paşaları 1938’e kadar silmiştir.

Sol’un bir kesimindeki temel yanılgı Kemalizm’in Mustafa Kemal sonrasında oluştuğu yargısıdır. Halbuki İzmir suikasti sonrası oynanan tiyatro, istiklal mahkemeleri, Dersim katliamı bu yargının büyük bir yanılgı olduğunun en büyük kanıtı.

Yeşilçam’a geri dönersek… Yaratılan tipler, yani Kemal’ler genel olarak Türk ve yakışıklı. Hanefi ve Laik’ler. Cumhuriyet modeline ne kadar uygun bir seçim. Cumhuriyet de Türk, Hanefi ve laik olarak kuruluyor. Filmin kahramanı Kemal’in yerini burada Cumhuriyet’in kahramanı Kemal alıyor. Kazım adlı başrol ya yok, ya çok az. Rauf adlı başrol ya yok, ya çok az.

Mustafa Kemal sonrası Demokrat Parti’nin yükselişi ve sonra darbeyle indirilişi Adnan adına da bir çizik çektiriyor. Adnan adı Yeşilçam sinemasından yok oluyor.

Biraz geriye gittiğimizde ise İttihat ve Terakki ve onun ünlü şeflerine rastlıyoruz. Ünleri o kadar fazla ki Cemal Abdülnasır ve Enver Sedat’a adını veriyorlar. Ama Yeşilçam’da her sene yüzlerce film yapılan Yeşilçam’da kendilerine yer bulamıyorlar.

Naçizane bir örnek ise Osman Fahir Seden sinemasından… Filmin başrol oyuncularının adları Enver, Nazım, Kemal ve Eşref. Filmde Enver ve Nazım iki yakın arkadaş hatta yoldaşı oynuyor. Birbirleri için her şeyi yapabilirler. Enver’in oğlunun adı Kemal. Enver cezaevine düşünce Nazım zengin oluyor. Cezaevinde Enver’e bakıyor ama Kemal’in yerini kaybediyor. Enver yıllar sonra cezaevinden çıkıyor ve Nazım’la buluşuyor. Olaylar klasik bir Yeşilçam filmi gibi geliştikten sonra Nazım tutuklanıyor. İzmir suikastindeki doktor nazım gibi. Bütün malını mülkünü hatta sevdiği kadını Kemal’e bırakıyor. Tıpkı İttihat ve Terakki’nin küçük efendisinin Kara Kemal olması gibi. Enver filmde vuruşan bir tip, tıpkı Enver Paşa gibi. Filmin polis karakterinin adı Eşref. Tıpkı Teşkilatı Mahsusa’nın ünlü istihbaratçısının adının Kuşçubaşı Eşref olması gibi.

Bu film açık şekilde bir selam çakıyor. Konusu, klasik, klişelerle dolu olabilir ama başka bir şey yapıyor. Enver’e, Nazım’a, Kara Kemal’e ve Kuşçubaşı Eşref’e itibarlarını iade ediyor. Cumhuriyet ideolojisinin oluşturduğu körlüğe göstere göstere itiraz ediyor. Son olarak filmdeki Kemal karakterinin Mustafa Kemal değil de neden Kara Kemal olduğunu düşündüren şeye gelince, bunun için Kurt Kanunu’nu okuyabilirsiniz…