Son yaşananlar üzerine birkaç satir yazmak ihtiyacı hâsıl oldu…

Makus talihimizi yendik!

Şükürler olsun yine gaz çıkardık!

Öncelikle emeği geçen herkese medyun-u şükrân olduk efendim…

Hamd ü senalar olsun…

Bugün gaz yarın sipali inşallah!

Hallelujah…

Ammavelakin peşin hüküm vermeden önce işin uzmanlarının da yanıtlanmasını beklediği bazı sorular da yok değil!

Gazın çıkarılma maliyeti nedir?

Potansiyel rezerv ve üretilebilir rezerv ne kadar?

Saha dağınık mı?

Bulunan gazın kalitesi nedir? Saf mı, yoksa petrolle mi karışık?

Bulunan rezerv, Türkiye’nin yeni “enerji üssü” olmasına ve “eksen değişikliğine” yeter miktarda mı?

Çok da kendinizi yormayın bu sorularla diyeceğim ama! Biliyorum şimdi hepiniz doğal gaz uzmanı kesilmişsinizdir! Artık ne hesaplar ne hesaplar!

Aslında Rus Gazprom’un veya Katar’ın doğalgaz rezervlerinin yanında esamesi okunmayacak bir miktar… (Katar’ın toplam rezervi 25 trilyonmetreküp)

320 milyar metreküple dünyanın önemli doğalgaz üreticileri arasına girmeyeceğiz belki ya da uluslararası piyasadaki fiyatları belirleyecek bir güce ulaşmayacağız; ama her yıl 45-50 milyar metreküp gaz ithal ettiğimizi düşünürsek gazı çıkarmaya başladıktan sonra 6-7 yıl boyunca doğal gaza her yıl harcadığımız 13-14 milyar dolar cebimizde kalacak… Sonrasına da Allah kerim!

Ey iban eden mekkâreler!

Maliyet, kâr ve zarar hesabını size bırakıyorum…

Sanmayın malumatfuruşluk taslıyorum!

İşin açığı müstehzi de değilim…

Aslında, olayın vahametini en iyi idrak edenlerden olduğumu düşünüyorum…

Malûmu ilâm ediyorum!

Gelecek beklentinizi yönetmek istiyorum, efendiler!

Yine de vehmetmeyiniz!

Ol der olur hatta öl der ölür; kün feyekün bana, medh ü sena ona…

Bak farik ve mümeyyiz kardeşim;

Haset etmiyor, ahkâm da kesmiyorum! Tabip olmam hasebiyle şey ediyorum da ; “El çek tabip el çek sinem üstünden, yıktın viran ettin ömrüm sarayım…” diyorsan, o zaman başka!

Yine de dayanamadım, bak biraz anlatayım sana alık dostum;

Şimdi bu gaz çıkarma ve hacet görme aslında tevekkeli değil hem mit hem de tıpta, kadim tarih boyunca netameli işler olmuştur…

Hem Godot’yu bekler gibi beklenir hem de gizlenir…

Bazıları utana sıkıla çıkarırken kimisi de sıkıştıkça gayriihtiyari bırakır…

İnsan bir şişmeye başlamasın kibirinden kabir azabı çeker alimallah!

Ottan ve boktan fosil gibi görünse de hattı zatında tekinsiz şeylerdir yani!

Endazeyi kaçırıp sıçmak da mümkündür, hani!

Hülasa, çıkaranı da çıkaramayanı da anasından doğduğuna pişman eder!

Yersen kuruyu meccanen; ardından da davul, zurna, gırnata eşliğinde verirsin gazı, verirsin gazı sonra da hali ahvalimizi gören düşmanın, hem çatlayıp hem patlayıp ekseni kayar evelallah…

İmdi yedi düvel düşünsün sonunu; velhasılıkelam, yine gaz çıkardık elhamdülillah!