Savaşlar yarattığı acıların ardından tüm dünyaya “neden?” sorusunu her zaman sordurtur.  İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan gelişmeler, bu soruya verilen cevaplardan oluşuyor.

Günümüzde diğer çatışmaların yanı sıra, Ukrayna’da yaşanan çatışmalar, Çin ile Tayvan arasındaki gerilim, birçok insanda “Üçüncü Dünya Savaşı mı geliyor?” sorusunu da beraberinde getiriyor. Bu sorunun ardından ister istemez, İkinci Dünya Savaşı ve ardından gelişenler insanın aklında canlanıyor. Yale Üniversitesi’nden psikolog, Dr. Stanley Milgram’ın “İtaat” üzerine yaptığı deney, savaşın ardından yaşanan en ilginç gelişmelerden biridir.

EİCHMANN VE “KÖTÜLÜĞÜN SIRADANLIĞI”

Deney ve sonuçlarından bahsetmeden önce, deneye zemin oluşturan olaylardan bahsetmek gerekir. Bu deneye zemin oluşturan olay “ Eichmann Davası”dır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 1960 yılında, Ricardo Clement kimliğini kullanan, MOSSAD tarafından Arjantin’de, Yahudilerin sürgün ve imhası ile ilgilenen, Adolf Eichmann yakalanır. Kudüs’te yargılandığı sırada suçlamaları reddetmesi ve sadece verilen emirleri uyguladığını söylemesi dikkat çekicidir.

Eichmann, 1941 yılına kadar sadece Yahudilerin kamplara göç edilmesi ile ilgilendi, o vakte kadar hiçbir Yahudi’nin ölümü ile ilgisi olmamıştır. Hatta mahkemede, 1941 yılından önce “ Yahudilere uygun bir toprak vermeyi” yetkililere ilettiğini söylemiştir. Hannah Arendt  “Kötülüğün Sıradanlığı” adlı kitabında:

“Savcı ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bu adamın canavar olmadığı ortadaydı”  diyerek özetlemiştir. Bu durum “Sıradan insanlar yok etme mekanizmasının içinde olabilir mi?” sorusunu, davadan üç ay sonra Stanley Milgram’da uyandırmıştır ve Milgram bunun üzerine tartışmalara sebep olacak deneyini yapmaya karar verir

OTORİTE DENEYİ

Stanley Milgram deneyinde 20-50 yaş arası farklı ve sıradan insanlardan oluşan denekler seçmiştir. Deney; araştırmacı, denek ve aktörden oluşacak şekildedir ve 15-450 arası voltaja kadar çıkan voltaj makinesi vardır. Deneyde deneklere, cezanın öğrenme üzerine etkileri araştırıldığı söylenir ve denekler bu deneyde hileli bir kura öğretmen rolündedir. Aktörler ise öğrenci rolündedir. Deneyde araştırmacı, öğretmen rolündeki deneklere yazılı olan sorulardan sormasını ister ve öğrenci rolündeki aktörlerin yanlış cevap verdikleri sırada voltaj vermesini isterler. Her yanlış cevapta voltajın aratarak uygulanmasını da isterler. Aktörler ağlama, inleme gibi tepkiler vermeye başladığı zaman denekler voltaj vermeyi bırakmaya yeltenir, fakat araştırmacı deneklere devam etmesini söyler ve devam ederler. Kırk denekten yirmi altı tanesinin otoriteye boyun eğip 450 volta kadar şok vermeye devam etmişlerdir.

YOK ETME MEKANİZMASINDA SIRADAN İNSANLAR

Bu deneyin ardından sıradan insanların, ahlaki çelişkilerine ve yapılanların yıkıcılığını fark etmelerine rağmen, azının otoriteyi reddettiği görülmüştür. Peki, bu son gerilimlerde insanlık suçu işleyenler mahkemelerde itaat ettiklerini mi söyleyecekler yine? Hep beraber göreceğiz.