Ege bölgesi son zamanlarda pek çok alanda sömürülmeye açık hale geldi. Ege kültürünü yansıtan diziler, filmler, turizm odaklı açılan mekanlar, tarihin döner sermaye haline getirildiği ve tek amacın 'para' olduğu pek çok düzenek.. Peki bu düzenekten en çok canı yanan yer neresiydi? Muğla.. O halde Muğla'nın biraz çocukluğuna inelim. Neydi 21. yüzyıl insanını Muğla'yı bu denli tüketmeye iten neden(ler)?

Muğla denildiğinde ilk aklıma gelen Karia'dır..  Antik Karya bölgesinin en eski yerleşimlerinden biri olan Muğla, bilinen tarihi boyunca başlangıçta Anadolu'nun yerli halkı Karyalıların, ardından kısmen ve kısa dönemler halinde Mısır, Asur ve İskit işgallerinin, zamanla da özellikle kıyılarda Helenistik kolonizasyon hareketinin egemenliği altında kalmıştır. Önce Medler, daha sonra Persler Muğla'yı idareleri altına almışlar ve bölgeyi bir satrap (vali) aracılığıyla yönetmişlerdir. Büyük İskender'in ordularıyla gelişinde Muğla bölgesi bir Karya satrapı tarafından yönetilmekte idi. Kuzeyinde Lidyalıların, güneyinde Likyalıların ve Anadolu içlerinde de Frigyalıların hüküm sürdüğü bölgelere komşu oldukları bir coğrafya, kültür alışverişi bölgesi. Ortaya çıkan iletişim, sosyal, kültürel ve elbette mimari oluşumlar..

Knidos (Datça yarımadasının ucu) ve Halikarnas (Bodrum) ile başlayan Helen kolonizasyonu ile zamanla Daldala (Dalaman), Stratonikea (Yatağan Eskihisar), Nakrasa (Karakuyu), Akassos (Bozüyük) ve Fethiye çevresinde de Telmessos, Xantos (Kınık), Patara (Minare) ve Tlos (Eşen) kentleri kuruldu. Tanıdık mı geldi isimler? Haydi devam edelim o zaman.. Pek çoğumuzun yaz dönemlerinde kendini attığı merkezleri içinde barındırır çünkü Muğla.. Tek akıllı biz değildik elbette. Mükemmel manzaralı antik tiyatrolar, akropoller, limanlar.. Bunlar bu bölgenin güzelliklerinin bizlerden önce keşfedildiğinin bir numaralı kanıtları.. Geçirdiğimiz birer haftalık tatillerin en az bir gününü bu kalıntıları görmek için ayırmış olmalıyız. Ayırmadık mı? Hiç merak etmeyiniz, endişelenmeyiniz sevgili yöneticilerimiz sizlerinde ilgisini çekebilecek projelerle bu bölgeyi rantsal kalkınma  alanları haline getirmek için çoktan harekete geçtiler bile.. Şimdiye kadar dikkatinizi çeken birşeyler bulamadıysanız işte bundan sonraki hareket sizler için..

Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde Muğla ili, Ortaca İlçesi Dalyan Mahallesi'ne bağlı İztuzu plajı son hamle idi.. Dünyaca ünlü İztuzu plajını kiralayan İngiliz ortaklı özel şirket, mahkemenin ihtiyati tedbir kararına rağmen gece yarısı plaja girmeye çalışınca araçları kuma saplandı. Ve halk yine geceyi nöbet ile geçirdi. Plaj bir halk plajıdır. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı jet hızlı onaylamalarıyla şirketler kurup plajları bu şirketlere kiraya veriyor.. Karpuz kabuğu denize düştü misali halk plajlarını tercih etmeyen burjuva takımının özel plajlara olan ilgisi aşikar.. Kiralanan şezlonglar, envayi çeşit hazırlanan ve kucağınıza getirilen kokteylle, verilen beach partiler, tonla para ödeyerek girilen özel alanlar vs vs vs.. 'Halk plajı' da ne imiş! Pehhh.. Hayırlı ola..



Yukarıdaki fotoğraf benim 2014 Ağustos'unda İztuzu 'Halk Plajı'nda yaptığımız Roma Tiyatrosu çekimim. Scenesini, cavealarını, klimakslarını parmaklarımızla yaptığımız adını da tarih koyduğumuz anlar.. Ah güzel Dalyan, ah güzel İztuzu Plajı yakınındaki Caretta Caretta Rehabilitasyon Merkezi, ahh tertemiz denizli tertemiz yürekleri olan insanlarıyla huzurlu Dalyan. Sana da mı kirli ellerini sürdüler?