Ülkede olaylar distopik bir korku  filmi seyreder gibi yaşanıyor artık. Buna alıştırıldık bir bakıma. Bazılarımız(yoksa çoğunluk mu demeliyim),  bu manzara karşısında ses çıkarmayarak yapılanları bir oldu-bitti gibi karşılamaya alıştırıldık. Protesto etme hakkına ve  açıklama yapma hürriyetine karşı uygulanan  şiddet, baskı ve tutuklamalarla sağlandı bu.

Bu  durumu hazmetmeyi öğrenen içine kapanmış, umutsuz, sıkıntılı bir toplum mu olduk sonunda? Galiba böyleyiz. Her gün başka bir örneğini yaşamaktan bitkin düşüyoruz, çünkü çare üretemiyoruz; çaresizlik ise güven duygusunu, dayanışma bilincini ve iradesini yok ediyor.

Asıl parçalanmışlık bu.

Affedilmiş bir suç örgütü lideri bir şirketin CEO'sunu, iktidarın hoşuna gitmeyen eleştirisi nedeniyle nerdeyse ölümle tehdit ediyor, adam apar topar görevinden istifa ediyor, ya da ettiriliyor. Hiçbir savcıdan tık çıkmıyor. Biz de dizi izler gibi bakıyoruz bu olanlara.  

Ertesi gün, bir tarikat vakfı başkanının 6 yaşındaki kızını telli duvaklı evlendirdiği haberi ile sarsılıyoruz. Artık genç bir kız olmuş bu çocuğa 6 yaşından beri, baba ve annenin rızasıyla tecavüz edilmiş! Kadın sapık kocasıyla yüzleşiyor şimdi. Çocuklarını bir sapığın ellerine teslim eden tarikat üyesi baba ve anne de yargılanıyorlar. Bir bakıyorsunuz ki biz bu filmin benzerlerini daha önce görmüşüz: Olayın arkasından, tarikat ile hemhal olmuş  siyaset erbabı çıkıyor karşımıza...

Bu tür olayların yaşandığı bir ülkede eğer normal bir insansanız susup seyirci kalmanız, yaşananlara olağan vakalar gibi bakmanız mümkün değildir. Bu durum daha ne kadar sürebilir diye sorup dururken, bir şeyler yapmalıyız diye haykırmıyorsak kabahatin büyüğü bizde demektir.

Geçenlerde seyrettiğim Kahraman Hemşire (Good Nurse) filminde hikayesi anlatılan, 400 kişinin canını almış katile sormuşlar, niye öldürdün diye. “Bana kimse dur demedi ki” demiş o da... Şu anda yaşadığımız da bu.

Yaşananlar seyirlik bir olay, dizi falan değil, içinde bizlerin de rol aldığı çirkin bir hakikat! Bununla önce yüzleşmeliyiz. Sonra eksik parçaları hep birlikte tamamlamak görevimiz olmalı.