ABD'li ulusal güvenlik enstitüsü FDD, Reza Zarrab soruşturmasını yürüten FBI ajanlarına ödül verdi. Ödül törenindeki konuşmada ajanların tehdit edildiği söylendi, Zarrab  soruşturmasının detayları anlatıldı.

Washington merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) tarafından düzenlenen ödül töreninde Alberto Nisman Ödülü, ABD'de görülen İran'a yönelik ambargonun delinmesi davasında soruşturmaları yürüten FBI ajanlarına verildi.

Alberto Nisman Ödülü her yıl vakıf tarafından İran'ın 1994'te Buenos Aires'teki Yahudi yaşam merkezine düzenlenen ve 85 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı araştıran Alberto Nisman adına veriliyor.

Dün Washington'da yapılan ödül töreninde ilk sözü vakfın yöneticilerinden Mark Dubowitz aldı.

Dubowitz, Alberto Nisman Ödülü'nü FBI yetkililerine verdiklerini açıklarken, "New York'tan Adalet Bakanlığı ve FBI yetkilileri FDD ofisine İran'a yaptırımları delen Türkiye ve İranlı biri hakkında konuşmak için geldiklerinde şaşırdıklarını" anlattı.

‘20 MİLYAR DOLAR PARA AKTI’

Kürsüye Dubowitz'in ardından Vakfın Kıdemli Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer çıktı.

FBI çalışanları Michael Chang-Frieden, David W. Denton Jr., Sidhardha Kamaraju, Michael D. Lockard, Jennifer A. McReynolds, Dean C. Sovolos ve William I. Wikstrom'ı ödüllerini vermek üzere sahneye çağıran Schanzer, ekibi şöyle tanıttı:

"Bu ekip Atilla davasının arkasındaki ekip. Onların yaptığı sıradan bir para aklama davası değil Reza Zarrab adında bir adamın dahil olduğu büyük bir para aklama davasıydı.

"Reza Zarrab komplike bir iş ağını, banka hesaplarını, öncü şirketleri ve Türkiye-İran hükümetleri arasında 20 milyar dolardan daha fazla bir para hareketini yönetti.

"FDD olarak tüm dataları takip ettik ve Türkiye'nin dikkat çekici şekilde saklamadığı verileri izledik. Altın ihracatındaki astronomik artışı gördük."

‘TÜRKİYE CİHATÇI GRUPLARA DESTEK VERDİ’

"Bu noktada birçok şirket ve rol oynayıcıyı da belirledik ve ABD hükümetini yaptırımların delindiği konusunda uyarmaya çalıştık."

"İran ile bir nükleer anlaşma aşamasındayken tatsız gerçekleri ortaya çıkarmak zordu" diye devam eden Schanzer, "Aynı zamanda Ankara'nın Hamas ve Suriye'deki bir dizi Sünni Cihatçı terörist gruba destek verdiği açıkça görülse de Türkiye ile sakıncalı ilişkilere de değinmek istedik" ifadelerini kullandı ve ekledi:

"2015 yılında yapılan nükleer anlaşmayı takiben İran'a uygulanan pek çok yaptırım kaldırıldı. 2015 yılında nükleer anlaşmaya varıldığında ve İran yaptırımlarının çoğu kaldırıldı.

"Ama ardından Mart 2016'da Reza Zarrab açıklanamaz bir şekilde ABD'ye geldi. Uçağı indiğinde ABD yetkilileri tarafından tutuklandı. Bu konuda daha fazla şey duyacaksınız.”

‘TUTUKLANDIĞI GECE ONLARA KADEH KALDIRDIK’

"O gece FDD'de Adalet Departmanının bu konudaki azmine kadeh kaldırdık. Birkaç hafta sonra buradaki grup bizi ziyaret etti. Zarrab hakkındaki delilleri araştırıyorlardı. Zarrab ile ilgili topladığımız trafiği onlara da ilettik."

‘BİLİRKİŞİ OLARAK DAVET EDİLDİK’

"Takip eden haftalar ve aylarda bir ziyaret daha oldu. Mark da (Dubowitz) ben de soruşturmaya bilirkişi olarak davet edildik.

"Sayısız belge ve altının İran'da nakte dönüştürülmesine dair tespitlerimizi sunduk. İran ve Türkiye'nin yaptırımları delme davasında baş döndürücü şekilde uzmanlaşan savcılara hayran kaldık.

‘ASIL OYUN ZARRAB'IN TANIKLIĞIYLA BAŞLADI’

"Soruşturma, Türkiye'deki Halkbank'ın genel müdürü Mehmet Hakan Atilla da davaya dahil olmasıyla hareketlendi. Bu banka yasa dışı hareketlerin büyük bir çoğunluğunun işlemlerini yürüten banka. Ancak gerçek drama geçen Kasım Zarrab'ın savunması başladığında ve savcı ile anlaşarak tanık olmasıyla başladı. "

‘BU SAHNEDEKİLER ERDOĞAN TARAFINDAN TEHDİT EDİLDİ’

"Hem İran'ın hem de Türkiye'nin para aklama konusunda güvendiği adam, muazzam yaptırım delme planlarının detaylarını açıkladı.

"Zarrab'ın tutukluluğu İran ila hassas bir nükleer silahsızlanma anlaşmasının ortasındaki Beyaz Saray için kesinlikle rahatsız vericiydi. Erdoğan'ın sözcüleri eski Savcı Preet Bharara'ya saldırdı. Bugün burada bizimle olan sahnedeki cesur kadınlar ve adamlar da iftiraya uğradı ve tehdit edildi."

‘HALKBANK ALEYHİNDE BÜYÜK BİR PARA CEZASI BEKLİYORUZ’

Jonathar Schanzer konuşmasına "Şu anda bütün gözler ABD hükümetinde. Halkbank aleyhinde büyük bir para cezası bekliyoruz yaptırımları ihlal ettikleri için" ifadeleriyle devam etti.

Schanzer aynı zamanda "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD'li Pastör Andrew Brunson'un serbest bırakılması karşılığında bu para cezasının kesilmelerini talep ediyor, yani rehine diplomasisi yürütüyor" dedi.

‘BRUNSON VE TÜM TUTUKLULAR SERBEST BIRAKILMALI’

Schanzer, sözlerine şöyle devam etti:

"FDD olarak umudumuz, Beyaz Saray'ın kararlılığını sürdürmesi ve Pastör Brunson dahil Türkiye'deki tüm Batılıların serbest bırakılması. Halkbank da anlamlı bir ceza almalı. Bu arada bu ekibin bankacılık yasalarımızı ihlal edenleri takip etmeye devam ettiğinin bilinmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: Bianet